Ülkemizde yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle hayvanlarla temasın artması ve kurban eti tüketimine bağlı olarak, insanların birçok zoonotik hastalığa maruz kalma riski artmaktadır. Bu süreçte hijyen ve sağlık kurallarına bağlı kalınması öncellikle çevre ve toplum sağlığı açısından önem arz etmektedir. Ancak dikkat edilmesi gereken zoonotik hastalıkların başında “Sığır Tüberkülozu” gelmektedir.
Sığır tüberkülozu, öncelikle Mycobacterium tuberculosis ve Mycobacterium bovis‘in neden olduğu, hem hayvan hem de insan sağlığını olumsuz etkileyen önemli bir zoonotik hastalıktır. Tüberkülozun yaygın olduğu bölgelerde halk sağlığı riski oluşturduğu için sığır tüberkülozunun anlaşılması ve ele alınması gereken, küresel öneme sahip ihmal edilmiş bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Hastalığın etkisi insan sağlığı ile ilgili kaygıların ötesine uzanarak; zoonotik doğası gereği tarımı, ekonomiyi ve hayvan refahını da etkilemektedir. Hayvanlar bu patojenler için rezervuar görevi görerek halk sağlığı tehdit etmektedir. Dünya çapında milyonlarca insan hastalık belirtileri göstermese de tüberküloz ile enfekte olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün 2023 yılı verilerine göre 2022 yılında yeni tüberküloz tanısı konulan hasta sayısı 7.5 milyona ulaşmıştır. Bu sayı 1995’den günümüze kadar saptanan en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Hayvanlarda tüberküloz tanısı koymak, özellikle zoonotik potansiyeli göz önüne alındığında, hastalığın kontrolü ve önlenmesi açısından çok önemlidir.
Neden Önemlidir?
Dünya Hayvan Sağlık Örgütü’ne (OIE) göre ihbarı zorunlu bir hastalıktır. Hastalığın çabuk yayılması, kontrol ve mücadelesinin zor ve masraflı olması sebebiyle önemli ekonomik kayıplar yaşanmasına neden olur. Hayvancılık işletmelerinde buzağı doğum oranının azalması, süt veriminin düşmesi ve hasta hayvanlardan doğan yavruların enfekte ya da ölü doğması ile sonuçlanan bir tablo yaşanır. Küresel çapta değerlendirildiğinde ülkelerin hayvansal protein kaynağını da olumsuz şekilde etkilenerek, hayvan ve hayvansal ürün ticaretinin kısıtlanmasına veya engellenmesine neden olur. Hastalığın zoonotik karakter sergilemesinden dolayı insanlarda fiziki bakımdan güç kaybı, iş gücü yetersizliği ve antibiyotik direnci gelişimi gibi olumsuz yansımaları da bulunmaktadır.
Klinik Bulgular
Hastalığın daha sıklıkla görüldüğü sığırlarda en çok akciğer tüberkülozuna rastlanmaktadır. Bu hayvanlarda hafif düzeyde kısa ve kuru öksürük belirgin şekilde görülür. Daha çok bu öksürük tek veya arka arkaya iki öksürük şeklinde olmaktadır. Hastalığa maruz kalmış hayvanlarda yem yediği halde sürekli zayıflama, tüylerde matlaşma ve bozulma, yorgunluk ve halsizlik gibi semptomlar dikkati çekmektedir. Hastalığın ilerlediği durumlarda ise özellikle solunum güçlüğü ve solunum sayısında artış görülebilmektedir. Özellikle lenf yumrularının şişerek trakea’ya baskı yapması solunum daha da güçleşmesine neden olur. Burada bölgesel lenf yumrularında göze çarpacak şekilde büyümenin hayvanın tüberküloz yönünden şüpheli olduğunu düşündürmelidir. Hayvanların sıkışık ahırlarda bir arada bulunmaları, hijyenik koşulların iyi olmaması, uygun olmayan bakım ve besleme şartları da hastalığın yayılmasını kolaylaştırmaktadır.
Hastalığın Teşhisi
Sığır tüberkülozunun teşhis edilebilmesi için klinik bulgular tam anlamıyla yeterli değildir. Hastalığın tam teşhisi ancak kesim sonrası veteriner hekimlerin yapacağı karkas muayenesi ile mümkündür. Sığır tüberkülozu, ihbarı zorunlu ve tazminatlı bir hastalıktır. Mezbahanede tespit edilen vakalarda veteriner hekimin kararına bağlı olarak karkas ya imha edilir ya da şartlı kullanıma (kavurma) sevk edilir.
Sığır tüberkülozunun ele alınması, genetik faktörleri, sosyal dinamikleri, ekonomik sonuçları ve farklı popülasyonlar arasında hastalık bulaşmasının birbirine bağlı doğasını dikkate alan multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Sığır tüberkülozunun karmaşıklığının anlaşılması ve etkili kontrol önlemlerinin uygulanmasıyla, bu hastalığın hem hayvan hem de insan popülasyonları üzerindeki yükünü azaltmak mümkündür. Sonuç olarak, Kurban Bayramı öncesinde sığır tüberkülozu gibi zoonotik hastalıklara dikkat edilmesi ve halk sağlığı bilincinin geliştirilmesi açısından hayati önem taşımaktadır.
Fotoğraf
Veteriner Hekim Ahmet Kadir
Veteriner Hekim Murat Çulluk