Saz Kedisi (Felis chaus)

Ülkemizde yaşamını sürdüren vahşi kedi türlerinden birisi olan saz kedisi (Felischaus), püsküllü kulakları, uzun uzuvları ve kısa kuyruğu gibi karakteristik özelliklerinden dolayı eskiden vaşaklarla yakından ilişkili olduğu düşünülsede artık evcil kedinin yakın bir akrabası olduğu bilinmektedir. Bölgelere göre sazlık kedisi, bataklık kedisi veya bataklık vaşağı olarak da adlandırılmaktadır. Bu kediler, iyi gelişmiş kasları, uzun bacakları, güçlü pençeleri ve geniş göğüsleri ile birlikte asil bir duruşa sahiptir. Zarafeti, esnekliği, oyuncu kişiliği ve hareketliliği ile oldukça etkileyici hayvanlardır, ancak ne yazık ki bu güzel kedilerin Avrupa’daki nüfusu 1960’lardan beri hızla azalmaktadır ve bu endişe verici bir durumdur.

Saz kedileri, Dünyadaki geniş dağılımı nedeniyle ve Güney Asya popülasyonunun iyi durumda olmasından dolayı IUCN kırmızı listesinde asgari endişe (LC) kategorisinde yer almaktadır. Ancak bazı ülkelerde nesli tehlike altında olarak sınıflandırılmıştır. Türkiye popülasyonu için şu anda ulusal bir IUCN değerlendirmesi mevcut olmasa da ne yazık ki ülkemizde tehdit altında olan türler arasında yer almaktadır. Bu vahşi kedi türü CITES Ek II’ye dahildir. Afganistan, Bangladeş, Çin, Hindistan, İran, İsrail, Myanmar, Pakistan, Tacikistan, Tayland ve Türkiye’de avlanması yasaktır.

Sıradan bir kediye kıyasla saz kedisi çok daha büyük boyutlara sahiptir. Bu vahşi kedinin gövdesi 57-90 cm uzunluğundadır ve 21-35 cm uzunluğa ulaşan kısa bir kuyruğa sahiptir, ayrıca ağırlığı 5-16 kg arasındadır. Erkekler, dişilerden belirgin şekilde daha büyüktür. Ana kürk rengi gri ve kahverengi olsa da kürk renginin tonu habitatlarının bulunduğu bölgeye göre; kumlu kahverengi, melanistik, kırmızımsı, açık kahverengi veya grimsi sarı renklerde olabilir. Kürkü, bacaklarının üst kısmında ve bazen boğazında göze çarpan çizgilerin dışında herhangi bir desen içermez. Bazen sırtın arkası boyunca uzanan bulanık koyu bir çizgiye sahip olabilirler. Kuyrukları, birkaç koyu halkaya ve siyah bir uca sahiptir. Kulak uçlarında püsküller vardır, ancak bu püsküller vaşaklarınki ve karakulaklarınki kadar uzun değildir. Yavru saz kedileri desenlere sahip olarak doğarlar, ancak büyüdükçe bu desenler kaybolur.

Saz kedisi habitat olarak, su kaynağına yakın yerleri, bataklıkları, nemli çayırları, sazlık ormanları, sık kıyı çalılıklarını ve fundalıkları tercih etmektedir, ancak daha kuru çevrelerde de saz kedisine rastlanılabilir. Açık alanlardan kaçınmaya çalışır, insanlardan ve insan yerleşkelerinden uzak durmayı tercih eder. Sürekli hareket halindedir, bir yerde uzun süre kalmaz.

Saz kedileri, esas olarak bir kilogramdan daha hafif olan avlarla beslenirler. Başta kemirgenler olmak üzere küçük memeliler en sık tükettikleri canlılardır. Kuşlar tercih açısından ikinci sırada yer alır, ancak su kuşları, kışın saz kedisi diyetinin temel dayanağı olabilmektedir. Aynı zamanda tavşan,sürüngen, amfibi, böcek, yavru yaban domuzu, yavru geyik ve balık gibi canlılarla da beslenebilirler. Avlanırken her zaman çok dikkatli ve sessiz davranırlar, çok fazla gürültü yapmamaya çalışır ve avlarını sessizce takip ederler. Avlarının deliğinin yanında saatlerce pusu kurarak inanılmaz bir sabır ve dayanıklılık gösterebilirler. Ayrıca çok çevik avcılardır ve iyi zıplarlar, bu sayede uçan kuşları yakalayabilirler.

Ayrıca bahsetmek gerekir ki bu kediler mükemmel yüzücülerdir, bu özellikleri sayesinde balık yakalamak için veya kendisine saldırmaya çalışan hayvanlardan kaçmak için suya dalabilirler. Saz kedisinin balık yakalarken uyguladığı başka bir yöntem ise oldukça ilginçtir; patisini yavaşça suyun yüzeyine vurarak, bir böcek izlenimi yaratır ve bu sayede balığı cezbeder. Balık yukarı yüzerse, hemen ustaca serbest bırakılan keskin pençelerin kancasına düşer.

Saz kedileri hem gece hem de gündüz hareket halinde olan ve yaşamlarının büyük bir kısmını tek başına geçiren hayvanlardır. Yalnız yaşamayı seven bu vahşi kediler sadece çiftleşme dönemlerinde bir erkek, bir dişi ve yavrulardan oluşan aile grupları halinde bulunarak yavrularını büyütürler ve ardından yine yalnız yaşantılarına geri dönerler. Esaret altındayken, erkek saz kedilerinin yavrularına karşı dişilerden bile daha fazla korumacı oldukları gözlemlenmiştir. Çiftleşme dönemlerinde, saz kedileri oldukça agresif ve saldırgandır. Özgürlüğü çok seven bu bağımsız hayvanların oldukça katı bir mizaçları vardır, yavrularında bile bu sert karakter belirgin bir şekilde kendini göstermektedir.

Peki daha birçok özelliğini anlatabileceğimiz bu muhteşem hayvanların sayılarının azalmasına nedenler neden olmakta? Saz kedilerinin sayılarının azalmasında çok sayıda farklı faktör yer almaktadır. Bunlardan en önemlisi, baraj inşaatları, tarım amacıyla sulak alanların kurutulması ve sazlıkların tahribi sonucu hayvanların yaşam alanlarını ciddi oranda kaybetmeleridir. Aynı zamanda habitat tahribi, saz kedilerinin av türlerini de olumsuz etkiler, dolayısıyla da besin bulmaları zorlaşır. Çevre kirliliği ve kaçak avlanma da Türkiye’de saz kedilerini tehdit etmektedir (Ogurlu ve ark. 2010). Ayrıca kasten veya tesadüfi olarak zehirlenme de bu tehditler arasında yer almaktadır.

Bu hayvanlara yönelik tehditlerden bir diğeride çiftçiler ve saz kedileri arasındaki çoğunlukla kümes hayvanlarının avlanmasından kaynaklanan çatışmadır. Ancak unutulmamalıdır ki saz kedileri mecbur kalmadıkça insan yerleşkelerine yaklaşmayı tercih etmez yani kümeslerden tavuk çalmak bu hayvanların son tercihleri arasındadır. Yiyecek bulmanın zor olduğu soğuk kış aylarında kümeslere girmeyi deneyebilirler, ancak bu durum çok nadirdir. Her saz kedisi yılda yaklaşık 1.500 kemirgen tüketir. Bu nedenle bu kediler, doğal haşere yönetiminin bir parçasıdır ve çiftçiler için aslında ekonomik fayda sağlayan hayvanlarıdır. Dolayısıyla çiftçilerin bu konuda bilgilendirilmesi ve saz kedilerine olan düşmanlığın ortadan kaldırılması önemlidir.

Karayolu ölümleri, ormansızlaşma, kötü çevre koşulları, sert ve soğuk iklim, kentleşme, kendilerinden büyük doğal avcılar, sanayileşme, tarım ilaçları ve bataklıkların tarım alanlarına dönüştürülmesi sayılarının azalmasındaki diğer nedenlerdir. Evcil kedilerle hibridizasyon da kanıtlanmamış olmasına rağmen potansiyel bir tehdittir. Saz kedileri ve ormanlara bırakılan sokak köpekleri arasında çıkan çatışmalarda bu kedilerin ölümleri ile sonuçlanabilmektedir.

Kıyı ve sulak alanlarda meydana gelen yüksek habitat kaybı göz önüne alındığında, saz kedisi popülasyonları daha ayrıntılı ve dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir. Doğal sulak alanlar ve sazlıklar daha iyi bir şekilde korunmalıdır. Saz kedisinin durumu ve ekolojisi, yaşadıkları alanlar boyunca çok az bilinmektedir. Bu nedenle diğer bir öncelik, etkili koruma önlemleri oluşturmak için ekolojisi ve mevcut dağılımı hakkında daha fazla bilgi edinmek olmalıdır.

Kaynak
https://www.inaturalist.org/taxa/41961-Felis-chaus
https://www.tramem.org/memeliler/?fsx=2fsdl17@d&tur=Saz%20Kedisi
http://www.catsg.org/index.php?id=114
https://bigcatrescue.org/gato-de-selva/
https://www.iucnredlist.org/species/8540/200639312#habitat-ecology
https://tr.wikipedia.org/wiki/Sazl%C4%B1k_kedisi#/media/Dosya:Rohrkatze-6218.jpg