Bu utançtan kurtulmak lazım!

Biliyor musunuz dünya üzerinde kağıt reçete hakkı gasp edilmiş tek hekim bu toprakların veteriner hekimleri, bu topraklarda e-reçete yazmak zorunda bırakılan tek hekim biziz?

Ne beşeri serbest hekimlerde ne de diş hekimlerinde böyle bir uygulama yok.
Peki neden uygulanamaz bir sistem halen çeşitli “iyileştirmeler” ile 2008 den bu yana hayatta tutturulmaya çalışıyor?

Hekimi bir müzisyene, reçeteyi bir müzik aletine bezentecek olursak, reçetenin hekimin sanatını icra edebileceği yegane enstrümanı olduğunu izah etmiş oluruz sanırım. Bunu ressam-tuval, asker-silah gibi örneklemeler ile çoğaltabiliriz.
Peki bizlerin en değerli enstrümanı elimizden alındığında eksik kalmaz mıyız, mesleğimizi icra edebilir miyiz?

Halbuki reçete hekimindir, özelidir, mahremidir. Bir beyaz kağıda ve üzerine yazılmış şeylere bizim imzamız anlam katar.

Ancak 2018 den beri bu ülkenin veteriner hekimlerinin en önemli enstrümanı pranga altında ve mesleklerini icra edebilmek için mücadele veriyor.

Aslında hikayenin en başına dönecek olursak 2013 de çıkarılan “Reçete Talimatı” ile başladı, bizlerin reçetelerine müdahaleler. Bu talimat ile reçetelerimizin basım ve dağıtım işi meslek odalarımıza verilmeye kalkışılmıştı. Açılan dava sonucu ise talimat iptal edilmişti. O dönemde anlatılmaya çalışılmış; reçete hekimin özerkliğidir, kimsenin bunu elimizden almasına izin vermemeliyiz denilmişti.

Daha sonra vazgeçtiler mi tabi ki hayır. 2018’de mesleğin ve hayatın doğal akışına ters talimatlar dizisini VERSİYON VERSİYON yayınlamaya başladılar. Kağıt reçetelerimizin tutanaklar ile mühürlenerek el konulduğuna dair şahit olduk. Hatta e-reçete sebebi ile bir yıl içinde iki kere ceza yiyen serbest veteriner hekimlerin muayenehanelerinin ruhsatlarını iptal etmeyi dahi yazdılar o talimatlara. Şükür ki açtığımız dava ile bunu durdurabildik.

Kamuoyunu ve mahkemeleri ikna edebilmek için kullandıkları argümanda, kimsenin itiraz edemeyeceği kadar süslüydü; sözde ilaç takibi ve halk sağlığını korumak.
Dünyada emsali olmadığını söylediler, haklılardı da. Dünyanın hiçbir yerinde karekod olmadan ilaç takibi sağlayacak ya da mezbahalarda kalıntı takip sistemi olmadan halk sağlığını koruyacak bir sistem yoktu. Zaten geldiğimiz noktada da getirilen bu sistemin ne ilaç takibi yaptığını ne de halk sağlığını koruduğunu göremedik. İnternet, hayvan pazarları ve petshoplarda çerez gibi hayvan sağlığı ilaçları satışı artmış durumda.

Artık daha net görülmüştür ki;
5 yıl boyunca versiyon versiyon değiştirilen talimatlar, stok güncellemeleri ve değişiklikler ile uygulanamaz bir sistemsizlik iyileştirilemez. 5 yılın sonunda geriye kalan sadece serbest veteriner hekimlerin yaşadığı zulümdür.

Gerçek amaç ilaç takibi ise eğer; hayvan sağlığı ilaçlarına karekod getirilmelidir, veteriner hekimin reçetesinden ilaç takibi sağlanamaz.
Gerçek amaç halk sağlığını korumaksa eğer; gıda niteliğindeki hayvanlarda “ette kalıntı bırakan ilaç takip sistemi” ve mezbahalarda “kalıntı takip sistemi” kurulmalıdır.

Yoksa ne yapılırsa yapılsın bu sistem uygulanamaz.

Dünyada ve ülkemizde reçetesi pranga altında tutulan tek hekim Türk veteriner hekimleridir ve bu utançtan kurtulmak bir gerekliliktir.