TVHB Merkez Konseyi Şap, Kuş Gribi ve Mesleki Sorunlara İlişkin Basın Açıklaması

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Şap, Kuş Gribi ve Mesleki Sorunlara İlişkin Basın Açıklaması

Şap hastalığı Ülkemizde başta sığır olmak üzere  koyun ve keçilerde yıllardır zaman zaman görülen ve bazen büyük salgınlara neden olan bir hastalıktır. Bulaşıcılığı yüksek olduğundan görüldüğü bölgede etkili önlemler alınmazsa hemen hemen bütün hayvanlar hastalığa yakalanmaktadır. Hastalık sığırlarda koyun ve keçilere göre daha şiddetli seyretmektedir. Ölüm oranı düşük olmasına rağmen hemen hemen sürünün tamamını etkilediğinden verim kaybına yol açar. Verim kaybı yalnız hastalığın seyrettiği akut dönemle sınırlı kalmaz, çoğunlukla süt verimleri uzun süre istenilen düzeye yükselmez. Ayak problemleri sonucu reformeye ayrılan hayvan sayısını artırır. Tüm bunların sonucu olarak görüldüğü ülkede yetiştirici için önemli ekonomik kayıplara neden olur.

Şap hastalığı ülkemizde sıklıkla görülen ancak düzenli aşılamayla kontrol altında tutulan bir hastalıktır. Veteriner hekimlerin düzenli aşılamaları sayesinde genellikle önemli zararlara yol açmadan hastalık söndürülmektedir.  Ancak mevcut salgında hastalığa neden olan serotip daha önce ülkemizde rastlanmayan SAT2 serotipidir. Bu nedenle diğer serotiplere karşı aşılanmış hayvanlarda da hastalık görülmüştür.  Bu tip yeni salgınlarda korumasız olan buzağı, kuzu ve oğlaklarda virusun yeni serotipinin kalp kasında dejenerasyon meydana getirmesi sonucu yavrularda ölümlere yol açtığı bildirilmektedir.

Ülkemizde mevcut durumda Afyon, Erzurum, Aksaray, Çanakkale ve Çorum’da O serotipi, Niğde, Ankara, Aydın, Van, Zonguldak, Bolu, Sivas, Kars, Sinop, Burdur, Kırıkkale, Konya, Erzincan, Eskişehir, Ağrı ve Amasya’da SAT-2 serotipi şap hastalığı belirlendi. Coğrafi dağılıma bakıldığında oldukça yaygın bir seyir izlediği görülmektedir.

Hatalığın önlenmesi amacıyla Şap enstitüsünde üretilen aşılar meslektaşlarımız tarafından bahar başından beri uygulanmaktadır. Bugüne kadar tetravalan, trivalan ve bivalan olmak üzere toplamda 10 milyondan fazla SAT-2 antijeni içeren aşı üretilmiştir.

Hastalığın ülkemize girişinin güney sınırlarımızdan kontrolsüz hayvan girişi olduğu düşünülmektedir. Bu salgının çok yaygın görülmesine yaşadığımız depremin de etkili olduğu düşünülmektedir.  Deprem sonucu bölgeden zorunlu hayvan çıkışının artması, hayvan hareketlerinin kontrolünün aksaması hastalığın yayılmasında önemli rol oynamıştır.

Hastalık oldukça hızlı yayıldığından mümkün olan en kısa sürede kontrol altına alınması gerekmektedir.

Bu amaçla;

  • Bakanlığın uygulamaya koyduğu hayvan hareketlerinin kısıtlanması kararlarına sıkı sıkıya uyulmalıdır.
  • Hayvancılık işletmelerinin girişlerinde biyogüvenlik tedbirleri artırılmalı, girişlerde mutlaka dezenfektan olmalıdır.
  • Öncelikle hastalık görülen bölgelerdeki hastalığa yakalanmamış sığırlar yeni şap aşısı ile aşılanmalıdır. Daha sonra koyun ve keçiler yeni şap aşısı ile aşılanmalıdır.
  • Gerek aşı uygulayanlar ve gerekse diğer sağlık uygulamalarına gelen görevliler yeni girdikleri ahırda, işletmede biyogüvenlik tedbirlerine uymalıdır.
  • İşletmelere ziyaretçi ve kendi hayvanı olan kişilerin çalıştıkları diğer çiftliklere girişi kısıtlanmalıdır.
  • Ülkemizde birçok bölgede yaygın olan şap salgını dolayısıyla hastalık kontrol altına alınana kadar başta sığır olmak üzere koyun-keçi ithalatı yapılmamalı, anlaşması yapılanlar ertelenmelidir.
  • Mevcut şap salgınından sonra da bu tür salgın salgınların kontrolü için bazı bölgelerdeki illerde hayvan pazarlarının kapatılarak pilot uygulamaya geçirilmesi denenmelidir.
  • Aşılamalar düzenli olarak yapılmalıdır
  • Hayvan ve hayvansal ürünlerin sevkinde veteriner hekim kontrolü mutlaka yapılmalıdır.
  • İthalat durdurulmalı, kaçak hayvan girişleri önlenmelidir.

İnsana bulaşır mı?

Şap hastalığı zoonoz karekterli (hayvandan insana) olsa da insanlarda ciddi bir vaka bildirilmemiştir. Genellikle   hafif belirtilerle seyretmekte toplum sağlığı açısından bir risk olarak görülmemektedir. Ancak ciddi bir verim kaybına neden olduğundan et ve süt kaybına neden olarak dolaylı olarak toplum sağlığını etkilemektedir. Virus ısıya duyarlıdır, 70 C de 30 dakika pişirmeyle virüs yok olmaktadır.

Şap kurban bayramını etkiler mi, et fiyatlarındaki artış devam eder mi?

Salgının devam etmesi durumunda hayvan hareketleri kısıtlanması nedeniyle kurban bayramında arzda sorun yaşanabilir. Özellikle büyük şehirlere kurbanlık girişi etkilenebilir. Bakanlık ithalatla önlem almaya çalışmaktadır. Ancak ithalatın hayvancılığımız açısından daima olumsuz etkiler yaratacağı açıktır. Bu olumsuz etkilerin yansıması olarak başta et ve süt olmak üzere hayvansal ürünlerde fiyat artışlarının süreceği beklenebilir.

Kuş gribinde durum;

Bildiğiniz üzere ülkemizde ve Dünya genelinde devam eden yüksek derecede patejonik kuş gribi salgını zaman zaman görülüyor. En son kuş gribi vakaları yumurta üretiminin yoğun olarak yapıldığı Afyonkarahisar ve Denizli idi.

Afyonkarahisar’ın Başmakçı ilçesi ile Denizli’nin Honaz ilçesinde yumurta üretim tesislerinde kuş gribi vakalarına rastlanması üzerine karantinaya alınmıştı. Bu iki ilçe yumurta üretiminde oldukça önde olan bölgelerimiz.  Bölgede 6.5 milyon kadar yumurta tavuğu itlaf edildi.

Göç yolları üzerinde olan ülkemizde kuş gribi vakaları daima beklenmelidir. Görülen bölgelerde yetiştiricilerin tazminatları ödenerek gerekli önlemler hızla alınmalıdır. Kanatlı işletmeleri açılırken sulak alanlardan uzak, göç yolları üzerinde olmayan lokasyonlar seçilmelidir.

Sayın basın mensupları sizin de şahit olduğunuz üzere ülkemizde sıklıkla salgınlar yaşanmaktadır. Bu durumun çeşitli nedenleri olmakla birlikte, ülkemizin coğrafik bölge olarak göç yolları üzerinde olmasından, etkili bir denetim ve önleme yapılmaması ve en önemlisi de salgınların önlenmesinde görev alan tek meslek olan veteriner hekimlik mesleğinin uzun yıllardır her açıdan zayıflatılmasından kaynaklanmaktadır. Aynı şekilde toplumun pahalı et süt ve yumurta tüketmeisnin nedeni de hayvancılık politikalarının oluşmasında Veteriner hekimlerden yararlanılmamasıdır. Veteriner hekimlik mesleği başta salgınların önlenmesi olmak üzere koruyucu hekimlik , yeterli ve güvenilir gıda üretimi, hayvan refahı/hakları, aşı üretimimi, toplum sağlığı, çevre sağlığı ve  biyoterörizm olmak üzere bir çok stratejik alanda görev üstlenmektedir.  Ancak Bakanlığın mevcut yapısı içerisinde veteriner hekimler eğitimlerini aldıkları alanda etkili bir konumda çalışamamaktadırlar. Reorganizasyon adı altında 1985 ‘te Bakanlığın teşkilat yapısı değiştirilmiştir. Bu değişiklikle merkezi ve taşra olarak yapılanmış, iyi iletişim içinde ve hızlı hareket edebilen teşkilat yapısına  son verilmiş, Cenevre antlaşmasına zorunlu olan Veteriner işleri genel  müdürlüğü kapatılmıştır. Böylece hayvan sağlığı ve refahı, koruyucu hekimlik hizmetleri, hayvansal gıda üretimi ve denetimi gibi tamamen veteriner hekimlerin kontrolünde olması gereken alanlar bu konularda eğitim almamış meslekler tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Bu politikaların sonucu olarak bölgemizde uzun zamandır görülmeyen hastalıklar bile yeniden görülmeye başlanmıştır.  

Sayın basın, mensupları pandemiyle beraber stratejik önemi tekrar anlaşılan veteriner hekimlik mesleği mensupları son yıllarda önemli hak kayıplarına uğramış adeta yok sayılmışlardır.

Bu kayıpları kısaca özetleyecek olursak;

Fakülte sayısı 32’ye çıkarılarak eğitimin niteliği zarar görmüş, mezun sayısı artmış ancak kamuda istihdam yok denecek kadar azalmıştır.

Veteriner hekimler 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’ na göre sağlık hizmetleri sınıfında yer almasına ve geçmişte bu kapsamda sağlık sınıfına tanınan tüm haklardan yararlanmasına rağmen, son yıllarda beşeri sağlık meslek mensuplarına verilen haklar (fiili hizmet zammı, emekli maaşlarında düzenleme, emeklilik yaşı , sağlıkta şiddet vb.) veteriner hekimlere verilmemiştir.

Anayasa Mahkemesi 2006 yılında, 5510 sayılı Kanun’un bazı maddelerini iptal ederken Veteriner hekimlerin yıpranma hakkını iptal etmiştir. Bu konudaki gerekçeli kararında da, “Hayvan hastalıkları ile mücadele işlerinde çalışan veteriner, vazife gören memur ve hizmetliler fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmalarına karşın, insan sağlığı konusunda çalışan doktor ve diğer sağlık personelinin de bu zamdan yararlandırılmamasının eşitlik ilkesi ile bağdaşmayacağı açıktır. Çünkü, doktor ve diğer sağlık personeli de benzer tehlikelerle yüz yüze bir çalışma yaşamı sürdürmektedirler” denilmiş Gerekçeli kararda ayrıca, kamudaki veteriner hekimlere sağlanan hakkın özel sektörde çalışan veteriner hekimlere sağlanmamasının da eşitlik ilkesine aykırı olduğu vurgulanmıştır. Tüm bu hususlar çerçevesinde Anayasa Mahkemesinin 2006/111-112 gerekçesi kararı da dikkate alınarak Anayasanın eşitlik ilkesi kapsamında ve yasal olarak sağlık sınıfında olan Veteriner Hekimlerinde, 03.08.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7146 sayılı kanun ile sağlık çalışanlarına uygulanmakta olan yılda 2 ay fiili hizmet zammı uygulamasından yararlandırılması. Yine aynı kanunla, Emekli beşeri hekim ve diş hekimleri için yapılan iyileştirmelerden de emekli veteriner hekimlerin yararlandırılması için gerekli yasal düzenleme yapılmalıdır.

Serbest veteriner hekimler üzerindeki mevzuat baskısı artmaktadır. Örneğin  2018 yılına kadar elle kesilen reçetelerin yerine, Tarım ve Orman Bakanlığınca E-Reçete ve İTS gibi sistemler kurularak kullanıma açılmıştır.  Dünyada kağıt reçete kullanamayan tek hekimlik grubu Türk veteriner hekimleridir. Kamu yararı olamayan bu uygulama kayıt dışılığı arttırmış beklenen yararın aksine zarar vermiştir.

Sorunların çözümü için acilen başta bakanlığın teşkilat yapısında değişiklik yapılması, veteriner hekimlere sağlık çalışanı olarak hak ettikleri özlük haklarının verilmesi ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi için gerekli adımların atılmasını talep ediyoruz. Bu adımlar esasen ülkemizde hayvan sağlığı ve refahı, toplum sağlığı ve çevre sağlığı hizmetlerinin etkili bir şekilde yürütülmesi için atılmış adımlar olacaktır. 

Nitekim, geçtiğimiz günlerde Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile Birleşmiş Milletler Çevre Örgütü tam da bu konuda ortak bir bildiri yayınladılar ve hayvan-insan-çevrenin bütünün parçaları olduğunu, oluşturulacak siyasi politikalarda bunun gözetilmesi gerektiğini vurguladılar ve bunun çıkış noktası özellikle COVİD-19 pandemisi oldu.

Dünya bu konuda adımlar atarken, Türkiye de bu sürecin farkında olmalı veteriner hekimlik uygulamaları ve hayvanlara ait her konuyu öncelemeye başlamalıdır.

KAMUDA ÇALIŞAN VETERİNER HEKİMLERİN ÖZLÜK HAKLARI İLE İLGİLİ TESPİT VE TALEPLERİ

ÖZET

Kamuda çalışan memur ve sözleşmeli veteriner hekimlerin özlük hakları 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa, emekli memur veteriner hekimlerin özlük haklar da  5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu göre düzenlenmektedir. Veteriner hekimler 657 sayılı kanunun 36. Maddesine göre sağlık hizmetleri sınıfındadır. Memur veteriner hekimler yaklaşık son 30-35 yıldır her geçen gün hak kayıpları yaşamaktadır.

Yaşanan hak kayıpları;

  1. 1949 yılında beri her yıl için alınan iki aylık fiili hizmet zammı 2006 yılında sona erdirilmiştir.
  2. Veteriner hekimler sağlık sınıfında olmasına rağmen 2018, 2022 ve 2023 yıllarında doktor ve diş hekimlerine emeklilikte ek ilave haklar verilmesine rağmen veteriner hekimler yararlandırılmamıştır. Emekli maaşında en az 5000 Tl farklılıklar oluşturulmuştur.
  3. Devlet Memurlarına Ödenecek Zam Ve Tazminatlara İlişkin 2006/10344 sayılı karar ile Tarım ve Orman Bakanlığında görev yapan Mühendislerin Özel Hizmet Tazminatları 120 puandan 165 puana çıkarılmış, 135 puan alan Veteriner Hekimlerin özel hizmet puanında herhangi bir artış yapılmamıştır.
  4. 02.11.2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede ile sağlık hizmetleri sınıfında yer alan uzman tabiplere 200, tabiplere 190 ve diş hekimlerine 185 puan uzman eczacılara 185,  puan verilirken verilirken Veteriner Hekimlere 160 puan verilmesi ile de ayrı bir mağduriyete neden olmuştur. Ayrıca kanunda veteriner hekimlerde söz etmemektedir.
  5. Teknik sınıflara verilen arazi tazminatı veteriner hekimlere verilmemektedir.

Tüm bu hak kayıpları sonucu sağlık hizmeti sınıfındaki diğer mesleklerle maaş uçurumu oluşmuş, Tarım ve Orman Bakanlığında beraber çalıştığı mühendislerden aylık olarak 1764 TL daha az alır duruma gelmiştir. Veteriner hekimlerin  5 okuması ve çalışma şartlarının ağır olmasna rağmen düşük maaş almaktadır.

TALEPLERİMİZ

1.Her yıl için  iki aylık fiili hizmet zammının verilmesi

2.Emekli veteriner hekimlere (30.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay emekli aylıklarıyla birlikte ilave ödeme olarak yapılması.

3. Özel Hizmet Tazminatlarını 190 puana çıkarılması

4.Ek ödemelerin 190 puana çıkarılması.

5.Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen birçok büyük projede mühendisler ile birlikte çalışan veteriner hekim ve veteriner hekim kökenli şube müdürlerine büyük proje tazminatından yaralanmasının sağlanması.

6. Veteriner hekimlerin ek göstergesi 7200 olmalıdır.

Maddelerle ilgili hukuki dayanaklar aşağıda izah edilmiştir.

FİİLİ HİZMET ZAMMI

Bundan 70 yıl önce ne kadar zor ve riskli olduğu fark edilerek Fiili hizmet zammı süresi verilerek hizmetlerinin özgünlüğü belirtilmiştir. 8/6/1949 Tarih ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu 32 nci Madde 3 g  (Tarım Bakanlığı Zirai Mücadele ve Karantina Teşkilatı ile Veteriner Teşkilatında vazife gören memur ve hizmetlilerin; Zirai Mücadele ve zirai karantina teknik ve idari işleri ile salgın, bulaşıcı, paraziter hayvan hastalıklariyle mücadele işlerinde… diye devam eden) fıkrasında 2 ay fiili hizmet süresi zamından faydalanır denilmiştir. Bu kanunda yapılan değişikle de gene veteriner hekimlere yılda 2 ay fiili hizmet zammı öngörülmüş Ancak Anayasa mahkemesi (2006/111 esas ve2006/112 karar sayılı ve 15.12.2006 karar günlü) kararı ile  iptal edilerek 70 yıldır aldığımız fiili hizmet zammı sonlandırılmıştır. Kararda: hayvan hastalıkları ile mücadele işlerinde çalışan veteriner, vazife gören memur ve hizmetliler fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmalarına karşın insan sağlığı konusunda çalışan doktor ve diğer sağlık personelinin de bu zamdan yararlandırılmamasının da eşitlik ilkesi ile bağdaşmayacağı açıktır. Çünkü, doktor ve diğer sağlık personeli de benzer tehlikelerle yüz yüze bir çalışma sürdürmektedirler.” EŞİTLİK ilkesine aykırı diye Veteriner Hekimlerin FİİLİ HİZMET SÜRESİ ZAMMI elinden alınmıştır.

Daha sonra 03/08/2018 tarihli ve 30498 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7146 sayılı (Askerlik Kanunu İle Diğer Bazı Kanunlarda Ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun) 11.MADDE sinde: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 40 ıncımaddesinin ikinci fıkrasında yer alan tabloya 20 inci sıraya “İnsan sağlığına ilişkin işler” başlığı eklenerek 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı(Tababat ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair) Kanun, 25/2/1954 tarihli ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu ve 18/12/1953 tarihli ve 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun kapsamında sağlık meslek mensubu sayılan ve insan sağlığı için koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde çalışanlara 60 gün fiilî hizmet süresi zammı verilir. İbaresi le İnsan sağlığına ilişkin işler yapan meslek grupları fiili hizmet tazminatı almaya hak kazanırken, Veteriner hekimler kapsam dışı bırakılmıştır. 

Öneri: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan tabloya “6343 sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği İle Odalarının Teşekkül Tarzına Ve Göreceği İşlere Dair Kanun kapsamında görev yapan veteriner hekimlere 60 gün fiili süresi zammı verilir.

EMEKLİLİTE EK ÖDEME

03/08/2018 tarihli ve 30498 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7146 sayılı (Askerlik Kanunu İle Diğer Bazı Kanunlarda Ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun) 4.Madde (8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı) T.C. Emekli Sandığı Kanununa EK MADDE 84 eklenmiştir. Bu kanuna göre tabip veya diş tabibi kadro ve pozisyonları esas alınarak emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanmış olup, aylıklarıyla birlikte makam tazminatı ödenmesine hak kazanamamış olan tabip ve diş tabiplerinden ilgili mevzuatına göre uzman olanlara (17.000) gösterge rakamının, uzman olmayanlara (13.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay emekli aylıklarıyla birlikte ilave ödeme olarak yapılır. Denilerek beşeri sağlık hizmetleri sınıfı emekli olduktan sonra da refah içinde olmaları için ortam hazırlanırken, insan sağlığı ile doğrudan ilgili veteriner hekimler yine mağdur edilmiştir.

Öneri: 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa 84. Maddesinin 1. Fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Bu kanuna göre tabip, diş tabibi, veteriner hekim ve eczacılar kadro ve pozisyonları esas alınarak emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanmış olup, aylıklarıyla birlikte makam tazminatı ödenmesine hak kazanamamış olan tabip, diş tabibi, veteriner hekim ve eczacılardan  ilgili mevzuatına göre uzman olanlara (40.000) gösterge rakamının, uzman olmayanlara (33.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay emekli aylıklarıyla birlikte ilave ödeme olarak yapılır.

ÖZEL HİZMET TAZMİNATI

Devlet Memurlarına Ödenecek Zam Ve Tazminatlara İlişkin 2006/10344 sayılı karar ile Tarım ve Orman Bakanlığında görev yapan Mühendislerin Özel Hizmet Tazminatları 120 puandan 165 puana çıkarılmış, 135 puan alan Veteriner Hekimlerin özel hizmet puanında herhangi bir artış yapılmamıştır. Özel hizmet tazminatı 190 puan olmalıdır.

EK ÖDEME

 02.11.2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Mühendislere 150 puan üzerinden ek ödeme yapılırken Veteriner hekimlere 160 puan verilmek suretiyle giderilmeye çalışılmış ancak veteriner hekimler ile aynı sağlık hizmetleri sınıfında yer alan uzman tabiplere 200, tabiplere 190 ve diş hekimlerine 185, Veteriner Hekimlere 165 puan verilmesi ile de ayrı bir mağduriyete neden olunmuştur. Ayrıca kanunda uzman veteriner hekimlerde söz etmemektedir. Ayrıca 7447(30.04.2023) sayılı kanunla doktor ve diş hekimlerine ek 150 puan daha eklenmiştir.

BÜYÜK PROJELERDE YARARLANMA

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan Şap Hastalığı ile Mücadele Projesi, Kuduz Hastalığı Eradikasyon Projesi, Salgın hayvan hastalıkları ile mücadele projesi, Ulusal kalıntı izleme projesi, vb. çok sayıda büyük projede çalışan veteriner hekimler ve veteriner hekim kökenli Şube Müdürleri, Teknik hizmetleri sınıfında bulunan Mühendislerin ve Mühendis kökenli Şube Müdürlerinin yararlandığı 824 TL tutarındaki Büyük Proje Tazminatından faydalanmamaktadır.

EK GÖSTERGESİ 7200 OLMALIDIR

Öneri: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun ek I sayılı cetvelde yer alan

a) Uzman Tabip, Tabip, Diş Hekimi, Uzman Veteriner Hekim, Veteriner Hekim, Eczacı, Biyolog, Tıpta Uzmanlık Tüzüğünde belirtilen dallarda uzmanlık belgesi alanlar veya bu dallarda uzmanlık unvanını doktora aşaması ile kazanmış bulunanlar kısmının ek göstergesi: 1. Derecede görev yapanlara7200 olmalı diğer derecelerde görev alanlar buna göre düzenlenmelidir.

Haber: Türk Veteriner Hekimleri Birliği