Serbest Veteriner Hekimler Derneği’nin Dünya Gıda Günü Hakkında Basın Açıklaması

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş tarihi olan 16 Ekim, her yıl Dünya Gıda Günü olarak kutlanıyor. Dünya Gıda Günü, Tarımsal gıda üretiminin teşvik edilmesi, kırsal kesimde yaşayan halkın yaşam koşullarını etkileyen faaliyetler ve kararlara katılımının teşvik edilmesi, tüm dünyada açlık sorununa yönelik toplum bilincinin artırılması ve açlık, yetersiz beslenme ve yoksullukla mücadelede uluslararası ve ulusal dayanışmanın güçlendirilmesi amacıyla kutlanan bir farkındalık günü olması sebebiyle önemlidir. Son yıllarda tüm dünyayı sarsan Covid-19 pandemisinin etkisiyle daha da önemli bir hal almıştır. İnsanların sağlıklı ve yeterli gıdayı alım gücü ile orantılı bir şekilde ulaşması gerekliliği anlaşılmış, ülkelerin gıda yönünden kendilerine yetebilmelerinin ne kadar hayati olduğu, gıdada bağımsızlığın önemi bir kere daha fark edilmiştir.
Aşırı zayıflığın, yaklaşık 52 milyon çocuğun yaşamını tehdit ettiği, dünya genelinde üreme çağındaki kadınların neredeyse üçte birinin beslenme yetersizliğine bağlı kansızlık ile karşı karşıya kaldığı bir ortamda, sağlıklı nesiller yetişebilmesi ancak yeterli, ulaşılabilir hayvansal gıda ile mümkündür.

Ülkemizde kırsalda ki 6 milyon 300 kişi 75milyon kişiye üretim yapmaya çalışırken, üreten ve tüketen arasında ki makas her geçen gün yanlış tarım politikaları nedeniyle açılırken, tarım sektöründe büyük şirketlerin etkisi artar, tarımsal üretimde kooperatifçiliğin zayıflamasıyla aile çiftçiliği hızla bitme noktasına gelirken, sağlıklı nesiller yetiştirme umutlarımız nasıl mümkün olacaktır?
Ülke tarım ve hayvancılığını canlandırcak, herkesin sağlıklı besine makul fiyatlar ile ulaşmasını sağlayacak sistem, kesinlikle tekellerin daha fazla söz sahibi olduğu, tüketici ve üretici arasındaki aracıların daha çok kazandığı, üreticinin yok sayıldığı, tüketicinin yeterli gıdaya makul fiyatlarda ulaşamadığı, veteriner hekimlerin bürokrasi altında ezilerek hastalıklarla mücadele edemez hale getirildiği bir sistem olamaz.
Gıda dağıtımının, aracıların hâkimiyeti altına girmesiyle kentlerde yaşayanlar için nitelikli gıdaya erişim gittikçe zorlaşıyor. Mevcut durum üretici ve tüketiciyi direkt küresel serbest piyasanın adaletsiz, acımasız şartlarıyla baş başa bırakıyor.

1980li yıllarda gıda yönünden kendi kendine yeten ender ülkelerden olan Türkiye, yanlış tarım politikalarıyla ithal tarım pazarı haline getirilmiştir. 1984 yılında Tarım Bakanlığı bünyesinde bulunan, Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü ve Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilatı kaldırılmış, bu teşkilatlar tek bir yapı altında toplanarak yerine Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Böylece tarım ve hayvancılık sektörlerinde ki tüm sağlık, ıslah, koruma-kontrol, proje uygulama ve destekleme gibi kamu hizmetleri, dünyada karşılığı olmayan bir şekilde karmaşık bir hale getirilmiştir. Hayvancılığı yok etme politikalarının önünde bir engel olarak görülen veteriner hekimler, her türlü olumsuzluğa, tecrite ve yoklukla başbaşa bırakılmıştır. Buna rağmen veteriner hekimler canla başla hayvan hastalıklarını çözmek için çırpınmaya devam etmiş, bürokratik engellere rağmen halk sağlığını korumak için canhıraş çalışmışlardır. Daha sonrasında tarım alanında faaliyet gösteren devlet kuruluşlarının özelleştirilmesine başlanmış. Faaliyet gösterdikleri bölgelerde yörenin öncü kuruluşları olan et kombinaları, süt fabrikaları, yem fabrikaları bir bir satılmıştır.
Günümüzde ise Türkiye, tarımın liberalizasyonu ve tarımsal kurumların özelleştirilmesi ve ithalatçı politikaya geçişle gıdaya erişim büyük bir çöküş yaşamaktadır.

Ülke insanlarının yeterli, sağlıklı ve makul fiyatlar ile gıdaya ulaşması; ancak güçlü bir ülke hayvancılığı ile dayanışma ekonomisine dayanan, kamudan bağımsız kooperatiflerin üreticinin ve tüketicinin haklarını gözeterek var olmaları ve veteriner hekimlerin mesleklerini icrasının önündeki engellerin kaldırılması ile mümkündür.

Bu pandemi süreci bir kere daha göstermiştir ki Türkiye’nin tarım ve hayvancılık konusununda bağımsızlığının korunması dışında bir seçeneği yoktur. Hayvancılık politikalarının üretici ve tüketicinin haklarının gözetilerek şeffaf bir şekilde yeniden düzenlenmesi zorunludur. Bugünkü eylemlerimiz geleceğimizdir, yarın çok geç olabilir.

Serbest Veteriner Hekimler Derneği Yönetim Kurulu Adına Bilsay Kanat