İşin iç yüzü bildiğiniz gibi değil..!

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) depremin ilk gününden itibaren İl/Bölge Veteriner Hekimleri Odaları ile koordineli şekilde Tarım ve Orman Bakanlığının ilgili birimlerinin bilgisi dahilinde yasal olarak depremden etkilenen bölgelerde faaliyetlerini yürüttüler. Kurulan sahra klinikleri ile bölge insanına ve hayvanlarına hizmet etmek için ellerinden geleni fazlasıyla yaptılar.

Fakat TVHB tarafından görevlendirilen veteriner hekimler deprem bölgesine gittiklerinde farklı bir oluşumla ile karşı karşıya kaldılar. Neticesinde de bakımevlerini kendi emellerine alet etmeye niyetli insanların ellerinden aldılar. Resmi izinleri olmayan bu insanlar kayıt tutmadan, değerli olduğunu düşündükleri (reklama uygun) hayvanları bakımevlerine doldurmuşlar ve onları afişe ederek bağışlar toplamaya çalışıyorlardı. Önce direndiler, çıkmak istemediler, resmi görevliler gelip dışarı çıkarttılar. “TVHB hayvan hastanemizi işgal etti, barınağımıza çöktü” gibi saçma sapan iftiralar attılar. Ardından eylem yapmakla, kapıdan ayrılmamakla korkutmaya çalıştılar, bir gece dahi durmadılar. Bu arada veteriner hekimlere yönelik aşağılamalarda, hakaretlerde, darp girişimlerinde ve tehditlerde bulundular. Gece vaktinde hayvanları izinsiz götürmeye dahi kalkıştılar. Veteriner hekimler hayvanların ve mağdur olan insanların haklarını korumak için, gece gündüz bu insanlara karşı bakımevlerinde nöbet tutmak zorunda kaldı.

Deprem bölgesindeki gönüllü veteriner hekim bir arkadaşımız gözlemini şöyle aktarıyor; “Başlangıçta hayvanların lehine olsun diye koordineli çalışmaya çalıştık. İyi niyetle yaklaştık. Belediye çalışanları da depremzede olduğu için STK’larla birlikte barınaktaki hayvanların bakımlarını yapmayı amaçladık. Ama bahsi geçen ve bize iftiralar atan grup Belçika kurduna mama su verirken, melez köpeklere bırakın mamayı, su bile vermedi. Her şeyi kendimiz yapmaya çalıştık. Melez köpeklerin padoklarının kapısından bile geçmediler” diyor.

Bakın bu grup önce hangi hayvanları çıkartmaya çalışmış? Cüsse olarak küçük, yer kaplamayan, sağlıklı, kültüre edilmiş ve pahalı ev hayvanları öncelikleri olmuş. Gece yarısı araç çekip almaya çalışmışlar. Veteriner hekimler izin vermemiş. Çünkü bu grup için acil nakledilmesi gereken hayvanlar; pahalı ve para eden hayvanlar… Onların aksine veteriner hekimler için ise tedaviye ihtiyacı olan hayvanlar öncelikliydi.

Görevli veteriner hekimler; “Eğer hayvanlara yardımcı olmak istiyorsanız tedavi ihtiyacı olan bu hayvanları götürün ve biz belgesini düzenleyelim” dediler, bu grup yanaşmadı. Daha sonra bölgede kalmaya devam ederek, bakımevlerine sadece sokak hayvanları getirip, kendilerine göre değerli olan hiçbir hayvanı getirmediler. Bir şekilde bölgeden alıp kaçırdılar ve onların akıbetleri ise belirsiz. Hayvanlarının peşine düşen insanlar onların aldıklarını biliyordu. Aradıklarında ise hepsini bakımevine yönlendirdiler. Orada olan hayvandan çok daha fazla sayıda hayvan için arkadaşlarımızın aranması, bize kayıt dışı olarak yapılan bu art niyetli faaliyetlerin boyutlarını gösteriyor.

Bu gruplar neden pahada büyük, alan da az yer kaplayan, sağlıklı hayvanları çıkartmak istediler?

Cevap çok basit. Öncelikle bu hayvanlar kolay sahip bulur, ömür boyu bakmak zorunda kalmazsınız. İkinci olarak talep çok olduğu için tedavi masrafı adı altında büyük bağışlar isteme şansınız olur. Yani sahiplenmek isteyen insanlardan zengin olanları seçme imkanı verir.

Elbette ki yeterince eğitimli olan ve bu kişileri en iyi tanıyan veteriner hekimler onların oyunlarını bozarlar. İşlerine ekmeklerine taş koyarlar.

Bu tür hayvanlara veteriner hekimler nasıl yaklaştılar?

Öncelikle bu hayvanların istismarcı grupların ellerine düşmelerine engel oldular, onlara vermediler. Ellerine gelen her hayvanın kaydını tutup belgelendirdiler. Mikroçip taraması yapıp mevcutsa sahiplerine ulaştılar ve teslim edilmesini sağladılar. Mikroçip olmayanları eşkallerini belirtir belge düzenleyip, kayıt altına aldılar. TVHB koordinasyonunda sahiplendirilecek merkezlere veya tedavi edilecek hayvan sağlık kuruluşlarına naklettiler. Nakil aşamasında da belge düzenlediler. Bütün iş ve işlemler TVHB koordinasyonunda DKMP bilgisi dahilinde yapıldı. Yani her şey devletin gözetiminde oldu.

Öncelikle veteriner hekimler TVHB gibi saygın bir kamu kurumu niteliği taşıyan örgütün bünyesinde oradaydılar, art niyetli bu gruplar ise vasıfsız olarak oradaydı. Veteriner hekimlerin yaptıkları her iş kayıtlı ve belgeye dökülmüş durumdadır, o grupların yaptıklarında ise reklam ve iftiradan başka hiçbir şey yok. Bölgede gönüllü olan tüm veteriner hekimler kendi imkanlarıyla oradaydılar, bu ve bunlara benzer niyetlerle bölgede olan bazı çıkarcı gruplar ise çarşaf çarşaf İBAN numaralarını paylaştı. Bölgeye TVHB bünyesinde giden Veteriner hekim arkadaşımız; sicillerinde tek bir kırmızı leke olmayan tertemiz yürekli insanlardır, biz onların sonuna kadar arkasındayız ve kefiliz.