Sizinki pandemi de bizimki değil mi?

Pandemi…

Şu an bu kelimeyi okuyan sizin bile aklınıza hemen Covid-19 pandemisi geliyor değil mi? Çok zor zamanlardı. Sokağa çıkma yasakları, market vb. halka açık yerlere sınırlı sayıda erişim, her yere kurulan termal kameralar, seyahatlerin durdurulması, okulların öğrenime ara vermesi ve beraberinde gelen uzaktan eğitim serüveni, camilerin ibadete kapatılması, toplu ulaşımın durması, düğün, toplantı, seminer vb. aktivitelerin durması, eğlence sektörünün durması,  sınır kapılarının kapatılması, hayatımıza giren maskeler, dezenfektanlar, zorunlu aşılar ile bu küresel belayı büyük ölçüde bertaraf edebildik.

Siz okurken ne hissettiniz bilmiyorum ama ben yazarken bile çok daraldım. Liste o kadar uzun ki Vikipedia’da bununla ilgili kronolojik bir sıralama bile yapmışlar. Gece uykularını kaçırmak isteyen, mutlu başlayan gününü, rahat batarcasına berbat etmek isteyenler açıp okuyabilirler.

Bu süre zarfı içerisinde (baştan minnettarlığımı belirteyim ki yazıyı okudukça aksini düşündüğümü sanmayın) sonsuz minnettar olduğumuz sağlık çalışanları, adeta geceleri gündüzleri birbirlerine karışmışçasına, büyük efor ve emek sarf ederek, ailelerinden çocuklarından eşlerinden ayrı kalarak bizi bu büyük beladan kurtardılar.

Bu dönem aynı zamanda televizyona küstüğüm dönemdi.

Her dakika, her saat, her kanalda konuşulan tek konu, pandemi ve o gün kaç kişinin öldüğüydü. Daralıyordu(k)m artık ve yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu maalesef.

Sağlık Bakanımızın da dediği gibi “maske, mesafe, temizlik”…

3 yaşındaki kızım bile akşama kadar bunu söylüyordu… Marketlerin açık olduğu saatlerde ellerinde renkli eldivenler, ağızında kedicikli maskesiyle alışveriş yapıyordu bizimle beraber. Eve getirdiklerimiz denzenfektanlanmadan dolaba giremiyordu mesela. Bu dönemde pek çok vatandaşımızın da psikolojileri alt üst oldu. Obsesif Kompulsif bozukluklar yaşıyorduk en iyi ihtimalle ve yapabileceğimiz tek bir şey vardı.

                              “Maske, Mesafe, Temzilik…”

Bildiğiniz gibi Covid-19 pandemisi, Sars-Cov-2 adlı zoonoz kaynaklı bir virüs nedeni ile ortaya çıktı. Peki, bu virüsü Almanya, Rusya, Çin gibi dev dünya ülkelerinin yanında bizlerin de izole edebildiğini ve izole edip aşısını üreten kahramanın bir Veteriner Hekim (Prof. Dr. Aykut ÖZDARENDELİ) olduğunu kaç kişi biliyor? Elbette ki aşının tüm başarısını T.C. Sağlık Bakanlığı üstlendiği için çok az kişi biliyor.

O günleri atlattık çok şükür.

Peki ya hayvansal kökenli diğer pandemiler?

Bugünlerde Türkiye sınırları içerisinde adeta ezilen, ev yüzü göremeyen, yapmak zorunda oldukları aşıları bizzat yerlerinde ve zapt-ı rapt altına alınmazsa aşı uygulayan hekime çok büyük zararlar verebilecek hastalarına uygulamak zorunda olan birileri var.

Aynı beşeri hekimler gibi mesai sınırları gözetmeksizin çalışmak zorunda olan birileri var.

Aynı beşeri hekimler gibi izinleri iptal edilen, önceden planladıkları düğünlerine, tatillerine gitmeleri engellenen ya da vefaat dolayısıyla acılarını yaşayamayan birileri var.

Aşı uygulamasının zorunluluğunu anlatmak zorunda olduğu ve muhatabının işin önemini anlamakta çok zorlandığı birileri var..

Ve en önemlisi bugün bu gizli kahramanların seslerini duymanıza çok ihtiyacı var…

Veteriner Hekimler…

Maalesef ülkemizde sağlık sınıfında görünüp de sağlık sınıfı özlük haklarından yararlanamayan, unvanının sonunda hekim yazmasına rağmen, hekimlik haklarını alamamış tek meslek grubudur Veteriner Hekimler….

Şu an yaşadığımız şap salgınında üzülerek ki en çok demiyorum, tek çalışan meslek grubu Veteriner Hekimler olmasına rağmen konu ile ilgisi ve gram bilgisi olmayan beşeri hekimlerden bilgi dilenen basının artık hak ettiği değeri “Veteriner Hekimlere” vermesi şarttır.

Şap ile ilgili yapılan “Halkımız et yemesin” başlığı altındaki talihsiz açıklamayı yapan sözde Beşeri hekimlerin “Halk arasında korku ve paniğe yol açmaktan” yargılanması hatta mesleki bilgilerinin sorgulanması gerekmektedir.

Bugün boğuştuğumuz küresel bir korku olan şap hastalığının kıtalar arası bir pandemiye dönüşmemesi, işini layığı ile yapan Veteriner Hekimler, Veteriner Sağlık Teknisyenleri ve Veteriner Sağlık Teknikerleri sayesindedir.

Dilerim ki hak ettikleri saygınlıklarını bir an önce kazanırlar.

               Saygılarımla….