Köpek gençlik hastalığı, paramiksovirüs’ün neden olduğu son derece bulaşıcı ve hayvanlara oldukça acı veren bir hastalıktır. Bu hastalık yabani ve evcil karnivorları etkilemektedir ve oldukça yaygındır. Yaban hayatında ilkbahar ve sonbaharda özellikle sansarları, tilkileri ve kokarcaları etkiler. Distemper insanlara bulaşamaz. Ancak bu virüs mustelidler (porsuk, kakım, gelincik, sansar, su samuru…) için neredeyse %100 ölümcüldür.
Hastalık köpekgillerde (evcil köpekler, çakallar, kurtlar, tilkiler), mustelidlerde, rakunlarda, pekarilerde ve bazı deniz memelilerinde bulunur. Mustelidler hastalığa özellikle duyarlıdır. Kara ayıda ve maymunlarda da görüldüğü ile ilgili vakalar rapor edilmiştir. Büyük yabani kedigillerde (kaplan, aslan, leopar…) yüksek ölüm oranlarına neden olabilir.
Distemper virüsü, aerosol haldeki parçacıkların solunması ve doğrudan temas yoluyla bulaşır. Virüs, enfekte hayvanların salyası, idrarı, dışkısı ve diğer vücut salgılarıyla saçılır. Virüs soğuğa dayanıklıdır, sıcaklık donma noktasının altındaysa virüs ortamda uzun süre hayatta kalabilir ve buna bağlı olarak evcil köpeklerde vakaların çoğunluğu sonbahar ve kış aylarında ortaya çıkar. Hastalık genellikle ölümcüldür ve ölüm oranı yetişkin köpeklerde yaklaşık %50, yavru köpeklerde ise yaklaşık %80’dir. Hastalığı atlatıp hayatta kalan hayvanlarda genellikle kalıcı, onarılamaz sinir sistemi hasarı mevcuttur. İlkbahar ve yaz aylarında yavruların doğması ve genç sayısındaki artış sonucunda daha fazla yaban hayatı vakası ortaya çıkmaktadır. Ancak yıl boyunca vakalara rastlanır.
Klinik belirtiler enfeksiyondan 10-14 gün sonra başlar ve göz/burun akıntısı, dispne (nefes darlığı), öksürük ve pnömoni şekillenir. Yüksek ateş, anoreksi ve solunum yolu sorunları en yaygın olan semptomlardır.
Köpek gençlik hastalığı virüsü (CDV) aynı zamanda gastrointestinal problemlere (kusma, ishal, iştahsızlık), burunda ve ayak tabanlarında kalınlaşmaya (hiperkeratoz) nedenle olabilir. Ayrıca kuduza benzer semptomlara sebep olan ve sonuç olarak kuduzdan ayırt edilmesi zor olabilen nörolojik bir evre şekillenebilir.
Hastalığın nörolojik evresi merkezi sinir sistemini etkiler ve ilerleyici nöbetlerle birlikte disoryantasyon ve halsizliğe neden olabilir. Çene kaslarının istemsiz hareketleri, dişleri birbirine vurma ve çene spazmları da bu evredeki belirtiler arasındadır. Geç nörolojik evredeki hastalığa sahip olan yabani hayvanlar korkusuzluk, amaçsız gezinme ve saldırganlık sergileyebilir. Bu semptomlardan dolayı sıklıkla kuduz ile karıştırılır.
Distemper nazal veya oküler swaplarla veya ayak pedleri, mesane veya akciğer gibi doku örneklerinden veya kandan teşhis edilebilir.
Kesin bir tedavisi yoktur, yalnızca destekleyici bakım uygulanır, bu nedenle virüsün yayılma riskini azaltacak önleyici tedbirler çok önemlidir. Hasta iyileştikten sonra bir süre daha virüsü saçmaya ve çevresindeki hayvanlara bulaştırmaya devam eder.
Önleyici tedbirler arasında evcil türlerin aşılanması, enfekte olmuş karkasların vahşi doğaya bırakılmadan doğru bir şekilde ortamdan uzaklaştırılması ve enfekte hayvanların tedavi edildiği alanların ayrıntılı bir şekilde temizliği yer almaktadır.
Kaynak: https://cwhl.vet.cornell.edu/disease/canine-distemper#collapse23