Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Atlı Spor Topluluğu tarafından 9-12 Mart 2022 tarihleri arasında Prof. Dr. Satı Baran Konferans salonunda II. Uluslararası IV. Ulusal Veteriner At Bilimleri Kongresini düzenlendi.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu konuşmasında;
“Seçkin topluluğunuzu Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi ve şahsım adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Atlı Spor Öğrenci Topluluğu (AVAST) tarafından II. Uluslararası IV. Ulusal Veteriner At Bilimleri Kongresinin ülkemiz, mesleğimiz, meslek mensuplarımız, atçılık dünyası ve siz sevgili öğrencilerimiz için önemli katkılarının olmasını temenni ediyorum.
Veteriner Fakültelerinde oluşturulan öğrenci topluluklarının takdire değer gayretleri, mesleğimizin geleceği açısından oldukça olumlu ve sevindirici bir gelişmedir. Bu etkinlikler, öğrencilerimizin kendilerine ve mesleğimize yapılan anlamlı yatırımlardır. Sayın Dekanımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Kongre programına baktığımızda; Büyük bir çaba ve emekle ileri düzeyde bilgi edinme, öğrenme ve bir farkındalık oluşturmanın hedeflendiği görülmektedir. Teorik sunumlar ve workshop’ları ile başarılı bir kongre olacağını şimdiden söyleyebiliriz.
Uluslararası bir boyut kazanan ve ülkemizde ciddi anlamda eksikliği görülen konu seçimi ile böyle dopdolu bir kongrenin gerçekleşmesini başaran AVAST Başkanı ve üyelerine, sayın danışman hocamıza, sunumları ile önemli bir seviye kazandıracak Bilim Adamlarına ve emeği geçen herkese teşekkür ediyor, AVAST’ın başarılarının devamını diliyorum.
Değerli Konuklar, değerli meslektaşlarım, sevgili öğrenciler
Malumlarınız olduğu gibi, Türkiye’de bilimsel anlamda veteriner hekimlik eğitim-öğretimi, 23 Ekim 1842 yılında İstanbul’da askeri birliklerin veteriner hekim ihtiyacını karşılamak için, Askeri Veteriner Okulu’nun açılması ile başlamıştır. Ülkemizde Veteriner Hekimliği eğitiminin başlangıcında temel öğe at olmuştur.
İkinci dünya savaşından sonra nüfusun artmaya başlamasıyla gıda değeri olan sığır, koyun-keçi gibi hayvanların sağlığı ön plana çıkmıştır. Günümüze kadar tek tırnaklı hastalıkları halkın elindeki at popülasyonunun azalmasına paralel olarak önemini yitirmiş, veteriner hekimlik içindeki ders oranları düşürülmüş ve önemsenmez hale gelmiştir.
21. Yüzyıl toplumunun veteriner hekimlerden beklentileri dikkate alındığında, günümüzde Veteriner Hekimlik Eğitimi önemli yenilikler ile yoluna devam etmek durumundadır. Geçtiğimiz yıllarda YüksekÖğretim Kurulu tarafından açıklanan geleceğin meslekleri içerisinde veteriner hekimlik yer almıştır. Veteriner hekimlerin hayvan sağlığı ve refahına yönelik hizmetleri; hayvan-insan birlikteliğinin değişen dinamikleri ve hayvan kullanımının farklı biçimleri nedeniyle günümüzde oldukça zenginleşmiştir.
Bu bağlamda, bilimsel, mesleki ve teknolojik alt yapının kurulması ile unutulmaya yüz tutmuş atçılık ve binicilik sporunu akademik anlamda ön plana çıkarmanın önemine dikkat çekmek istiyorum. At hekimliğine yönelik bilimsel çalışmalar ile sektörel anlamda atçılığın dünü, bugünü ve geleceğinin değerlendirilmesi gibi konuların mesleki vizyonların şekillenmesindeki rolünü son derece önemli buluyorum.
Değerli katılımcılar,
Bilindiği üzere at, Türk tarih ve kültürünün en önemli öğelerinden biri olmuştur. Tarihi kayıtlarda atı evcilleştiren ve ona ilk gönül verenlerin Türkler olduğu bildirilmektedir. At geçmişten günümüze insanoğlunun en yakın arkadaşı olmuş hatta onunla bütünleşerek duygularına ortak olmuş, savaş meydanlarında kader birliği yapmış, hüzünlenmiş, sancılanmış ve bu özellikleri ile insan ile hayvan arası bir canlı olmuştur. Atlar insanlık tarihinin mihenk taşları olmuş ve sahibiyle birlikte bir çağı kapayıp, diğerini açmıştır. Destanlarda yer almış, zaferlerde ön almıştır.
“bir mıh bir nal kurtarır; bir nal bir at kurtarır; bir at bir er kurtarır; bir er bir cenk kurtarır; bir cenk bir vatan kurtarır
Tarihi serüvenine baktığınızda at, kendi ekseninde kültür oluşturulan bir varlıktır. Türk dünyasını oluşturan bütün topluluklarda özgürlüğün, canlılığın, hareketliliğin, hayatta var olabilmenin, uzak diyarları fethetmenin, yeni yerleri keşfetmenin, üretmenin, bolluk ve bereketin, yiğitliğin, sadakatin, hayatı sevmenin sembolü olarak tanımlandığı ileri sürülebilir.
TVHB olarak ülkemiz atçılığının o eski günlerindeki şanlı yerini alması için herkesin çok çalışması gerektiğine inanıyoruz.
Bu tür kongreler ve sürekli eğitim seminerleri ülkemizde, atçılık bilincinin ve binicilik sportif faaliyetlerinin gelişmesine öncülük edecektir.
Her veteriner hekim TVHB için çok değerlidir. Hedefimiz, mesleğimiz ile meslektaşlarımızın hak ve yararlarını korumak, mesleğimizin yüksek standardı ve sürdürülebilirliği için iyi donanımlarla çağdaş veteriner hekimlik kazanımlarını ve uygulamalarını gerçekleştirmektir.
II. Uluslararası, IV. Ulusal Veteriner At Bilimleri Kongresinin mesleğimiz adına verimli ve başarılı geçmesini diliyor, hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum.” dedi.