“Kurban Bayramı’’ ibadet boyutu yanında; insan sağlığı, hayvan sağlığı, ekonomik kayıplar ve sosyal yardımlaşma vb. birçok hususu kapsayan çok yönlü bir organizasyondur. Bu hususların büyük bir bölümü veteriner hekimlik mesleğinin ana uğraşı alanları kapsamındadır. Kurbanın sağlıklı olması, uygun ortamlarda ve hayvan refahı gözetilerek barındırılması ve kesilmesi, etin muhafazası, kurban derisinin uygun yüzülmesi, atıklar ve çevre için önlemler alınması vb. konular veteriner hekimlerin yetkili olduğu konulardır.
Özetle veteriner hekimler, kesim öncesi muayeneden, kurban eti tüketilinceye kadar her aşamada görev alırlar. Ancak sağlıklı bir kurban ve toplum sağlığı için böylesine önemli görevler üstelenen veteriner hekimler, Kurban Hizmetlerinin Diyanet İşleri Başkanlığınca Yürütülmesine Dair Yönetmelik’le oluşturulan merkez, il ve ilçe kurban komisyonlarında yer almamaktadırlar. Konuyla doğrudan ilgili olmayan birçok meslek komisyonda yer alırken veteriner hekimlere yer verilmemiş, bu konuda defalarca sözlü ve yazılı müracaatlarımıza rağmen talebimiz dikkate alınmamıştır.
Maalesef bu yaklaşım kurban öncesi şap hastalığının görülmesi ve bazı kurban satış alanlarının kapatılması gibi olumsuz bir olayla haklılığımızı göstermiştir. Büyük kayıplar yaşadığımız depremden kısa süre sonra resmi olarak açıklanan Şap hastalığı nedeniyle uzun süredir karantina ve aşılama süreci devam etmekteydi. Aşılamanın büyük oranda bitmiş olmasına güvenerek ve Kurban Bayramı’nın ülke çapındaki ekonomik boyutu düşünülerek, ‘’aşılı’’ hayvanların nakline izin verildi. Ancak tüm viral hastalıklarda olduğu gibi, Şap’ta da aşıya rağmen hastalık görülmüş, bir çok ilde kurban pazarları tekrar kapanmaya başlamıştır..
Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak bu açıklamayı yapmaktaki amaçlarımızdan biri de, Kurban Bayramı öncesinde vatandaşlarımızın hem kurban alma, hem de eti tüketme süreci ile bilgilenmelerini sağlamaktır. Her şeyden önce mutlaka veteriner hekim kontrolü olan hayvanları almaları ve kurbanlık olarak değerlendirmeleri gerekmektedir. Şap hastalığı, düşük riskli zoonotik (hayvandan insana bulaşan) hastalıklardan biridir, hayvanlar arasında bulaşıcılığı yüksektir ancak hastalık insanlarda şiddetli seyretmemektedir. Yine de etleri 70 derecenin üstünde yarım saatten fazla tüketerek pişirmeyi öneriyoruz.
Kurban komisyonlarında veteriner hekimlerin yer almaması, Şap dışında da birçok olumsuzluğa neden olacaktır;
- Hayvanlarla insanlar arasında çok sayıda ortak hastalık (zoonoz) mevcut olup bunların bir kısmı doğrudan temasla, bir kısmı da hayvansal ürünler vasıtasıyla bulaşabilmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından 2020 yılında zoonoz hastalık bildirimi yapılan insan sayısı 14 bin 863’tür. Kesim şartlarının uygun olmamasının getirdiği olumsuzluklar nedeniyle ortaya çıkan çapraz bulaşma da başka bir sağlık sorunudur. Hayvanların stres altında kesilmesi, ve etlerin en az 12 saat dinlendirilmemesi ise et kalitesinin düşük olmasına neden olmaktadır.
- Kurban atıklarının usulüne uygun olmayacak şekilde çevreye atılması, hastalıkların yayılmasına sebep olmaktadır. Bilindiği gibi bazı hastalık etkenlerinin spor formları doğada yıllarca canlı kalabilmektedir (örneğin şarbon).
- Milyonlarca hayvanın kısa zamanda ülke içerisindeki hareketliliği Şap dışında başka salgın hayvan hastalıkların taşınmasına yol açabilmektedir.
- Sokakta veya kesim yerinde göz önünde yapılan hayvan kesimleri, başta çocuklar olmak üzere insanları olumsuz etkilemektedir.
- Ehil olmayan insanların kestiği hayvanların derileri ekonomiye tam olarak katkı sağlamamaktadır. Ayrıca kesim sonrasında elde edilen kan, bağırsak ve sakatatlar değerlendirilmemektedir. Bu nedenlerle Kurban Bayramı’nda çok ciddi oranlarda ekonomik kayıp da meydana gelmektedir.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın en son yayımladığı rakamlara göre her yıl ülkedeki hayvan varlığının yaklaşık yüzde 5’i Kurban Bayramı’nda kesilmektedir. Kurban Bayramı dışında da, yıl içerisinde bayramda kesilen küçükbaş hayvan sayısı kadar adaklık hayvan sayısı bildirilmiştir. Bakanlık’ın 2015 yılı araştırmasına göre, Kurban Bayramı’nda kesilen kurbanlık hayvanların yüzde 26’sı mezbahalarda, yüzde 30’u kurban komisyonlarının belirlediği yerlerde, yüzde 44’ü ise bahçe ve özel yerlerde kesilmektedir. Bu çalışmaya göre, toplam kesimlerin yaklaşık yarısı mezbaha dışında gerçekleşmektedir. Diğer taraftan kurban komisyonlarının belirlediği yerler, kesim için gerekli altyapı ve asgari sağlık koşullarından çoğunlukla yoksundur.
Görüldüğü üzere Kurban Bayramı ibadet boyutundan sonra sağlık boyutuyla da toplumun her kesimini etkileyen oldukça karmaşık bir organizasyondur. Bu nedenle her aşamasında denetlenmesi, risklerin önceden öngörülerek tedbirlerin alınması gerekmektedir. Ancak faaliyet alanı olarak bu konuda yetkili tek meslek olan Veteriner hekimlerin kurban komisyonlarında yer almaması büyük bir ihmaldir. Mesleki duyarlılığımız ve toplum sağlığı konusundaki kaygılarımız nedeniyle komisyonda yer alma taleplerimizin görmezden gelinmesini anlamakta zorluk çekiyoruz.
Halkımızın sağlıklı bir Kurban Bayramı geçirmesi için yetkililerin bir an önce gerekli düzenlemeleri yapmalarını zorunluluk olarak görüyoruz.
Bu vesileyle vatandaşlarımızın sağlıklı ve huzurlu bir bayram geçirmelerini dileriz.
Saygılarımızla…”
Prof. Dr. Murat ARSLAN
TVHB Merkez Konseyi Başkanı
Haber: Türk Veteriner Hekimleri Birliği