Bir süredir veteriner hekimlik ve veteriner hekimler ile ilgili başarılı yayınlarını mesleğin çatı örgütü Türk Veteriner Hekimler Birliği’nden aldığı ödülle taçlandıran JOURVET ailesini kutluyorum; yazarları arasına katıldığımı mutlulukla duyuruyor ve ilk yazımla ‘’merhaba’’ diyorum…
İlk yazımı ‘’reklam yasağı’’ ile ilgili seçmemin elbette bir nedeni var. Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen, İstanbul Veteriner Hekimler Odası’nın düzenlediği VetExpo kongresinde çok fazla genç meslektaşımla karşılaştım, onlarla sohbet ettim ve gördüm ki hepsinin ortak sorunu yasak olmasına rağmen, bir türlü sonu gelmeyen ‘’reklam’’….
Bursa Veteriner Hekimler Odası’nda göreve başladığım 2018 yılından beri fark ediyorum ki, mesleğin uygulanması sırasında yaşadığımız sorunların büyük bir kısmı ‘’bilmemekten’’ kaynaklanıyor. Elbette bir veteriner hekimin meslek kanunlarını, yönetmeliklerini bilmek görevidir ancak fakülteler ve odalar da öğretmekle, anlatmakla yükümlüdür. Veteriner hekim sayısının hızla artması bir araya gelmeyi zorlaştırırken, sağlık mesleğinde hiç olmaması gereken bir şeyi de oluşturuyor, ‘’rekabet’’. İşte odaların bir de bir araya getirme görevi var ki meslektaşlar birbirinden de öğrensin.
Peki nedir bu REKLAM?
Türk Dil Kurumu’na göre reklam ‘’bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol ve bu amaç için kullanılan yazı, resim, film vb’’ olarak tanımlanmaktadır.
Tüm serbest mesleklerde ve sağlıkta reklam kesin olarak yasaklanmıştır. Reklam herşeyden önce sağlığı ticarileştirmekte, buna bağlı olarak sağlık hizmetinin yapısını bozmakta, meslek barışını zedelemekte, rekabet yaratmaktadır. Oysa sağlıkta rekabete değil, mesleğin en doğru şekillerde uygulanmasına ve hastanın en doğru sağlık hizmetini en hızlı ve en kolay şekilde almasına ihtiyaç vardır.
Doktorlar, diş hekimleri, eczacılar ve veteriner hekimlerin olduğu gibi, aynı zamanda mali müşavir, avukat, noter gibi mesleklerin de reklam yasağı vardır. Çünkü bu mesleklerin mensuplarının aldıkları ruhsatlar, bu insanların meslek bilgisi, insanlık sevgisi, genel ahlak bakımından güvenilir kişiler olduklarının kanıtıdır. Kişiler, kendilerinin, yakınlarının ve veteriner hekimlik söz konusu olduğunda hayvanlarının sağlık sorunları olduğunda, hekime güvenirler ve herşeyi yapmaya hazır hale gelirler, içinde bulundukları ruhsal durum hekime yüzde yüz inanmaya yönlendirir onları ki bu son derece doğal bir durumdur. Hekim-hasta/hasta sahibi ilişkisi işte bu güvene dayanır. (1)
Sağlıkta bilgi edinme, sağlığın gelişmesi için bilgilendirmeyi, hedef kitleleri güdülemeyi, davranışları değiştirmeyi ve toplumu etkilemeyi amaçlar. Ancak, son yıllarda, bu ‘’bilgi edinme/bilgilendirme’’ durumu sağlıkta pazar oluşturmaya, daha fazla tüketime, sağlığı metalaştırmaya ve stratejik sağlık iletişimine evrilmiştir. ‘’Hastalık yoktur, hasta vardır’’ ilkesine karşın, iletişim araçlarıyla tıbbın standartlaştırılması, kozmetikleştirilmesi ve magazinleştirilmesi sağlanmaktadır. (1)
Bu duruma nasıl gelindi ve veteriner hekimlik bundan nasıl etkilendi?
1980’lerde sonra başlayan sermayenin sağlıktaki hareketlenmesi, devletin sağlıkla ilgili görevlerini özelleştirme adı altında piyasaya terk etmesi sonucu, sermaye ‘’ilaç, tıbbi gereç ve tedavi’’ye yönlenmiştir. 2005’ten sonra başlayan ‘’Sağlıkta Dönüşüm’’ ile birlikte de sağlıkta da maksimum kar ilk hedef haline gelmiş, bunun sağlanması için her türlü koşul mübah sayılmıştır.
Ve ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyetinde 1928 yılından bu yana ‘’Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’’la korunmaya çalışılan toplum sağlığında, son yıllarda kanundaki sınırlandırmalara karşın sağlık işletmesi reklamları değişik ortamlarda göze çarpmaktadır. Sağlıkta serbest piyasa kurallarından yana olanlar da sağlıktaki bu mevzuatın ‘’günümüz üretim ilişkilerinin temel hak ve özgürlükler anlayışının gerisinde kaldığını, yasaklayıcı mevzuatın rekabeti engellediğini’’ savunmaktadırlar.
İşte veteriner hekimlik de tam bu noktada etkilenmektedir bu konudan.
Açılan çok sayıda fakülte, verilen çok sayıda mezun, arttırılmayan istihdam veteriner hekimleri muayenehane açmaya, muayenehane açarken de ilaç ve cihaz yönünden ‘’rekabeti kolaylaştıracak’’ şekilde yatırım yapmaya zorlamaktadır. Yaptığı bu yatırımla ilgili büyük borçlar altına giren veteriner hekimler daha fazla hasta – o andan itibaren müşteri- için reklama yönelmektedir.
Yaptıkları tedavilerde öncesi-sonrası gibi argümanları, hastalarıyla çektikleri sevimli fotoğrafları, hastalıklarla ilgili tedirginlik yaratacak bilgileri paylaşarak hasta yönlendirmeyi sıklıkla kullanarak açık reklam yapmaktadırlar. Dahası bu reklam için, zaten kısıtlı olan bütçelerini daha da zorlayarak hedef kitle belirledikleri ‘sponsorlu reklamlar’’ vermektedirler.
Bazen de, bilgilendirme adı altında, reklam olduğu belirtilmeksizin mal veya hizmete ilişkin, ayırt edici ve yönlendirici ifadelerle ticari unvan veya işletme adları kullanılmaktadır ki buna 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 61.maddesine göre ‘’örtülü reklam’’ denmektedir ve her türlü iletişim aracında sesli, yazılı, görsel örtülü reklam yapılması yasaktır. Reklam Kurulu, bunu hekim, veteriner hekim, diş hekimi ya da eczacı yaptığında ‘’tanıklı reklam’’ olarak değerlendirmektedir.
Reklam konusunda gözden kaçırılan üç konu var.
- Mesleki Mevzuat
- Reklam Kurulu
- Malpraktis
VETERİNER HEKİMLİKTE MEVZUAT REKLAM YASAĞI İÇİN NE DİYOR?
6343 sayılı meslek kanununun 9.maddesi ‘’Veteriner hekimlerin, çalışma yerlerini ve ihtisaslarını bildirir ilanlar tertip edebileceğini, ancak bunların propaganda ve reklam mahiyetinde olmamasını şart koşmaktadır.’’
6343 sayılı meslek kanununun 33.maddesi ‘’Veteriner Hekimler Odalarına iş veya hasta sahipleri ile oda azası arasında aracılık yapanları meslek ve sanatın icrasında gayrimeşru menfaat sağlamak gibi mevzuat ve meslek adabına yakışmayacak harekette bulunanları önleme ve bu kanunda menedilmiş olan her türlü reklam ve propagandaya meydan vermeme görevini vermektedir.’’
6343 sayılı meslek kanununun 7.maddesi ‘’Mütehassıs (uzman) unvanını taşıyabilmek için Veteriner Hekim İhtisas (uzmanlık) Talimatnamesinde yazılı olan branşlardan birinde ihtisas (uzmanlık) yapmış olmak ve Ziraat Vekaletince (Tarım ve Orman Bakanlığı) hazırlanacak yönetmeliğe göre yapılacak imtihanı kazanmak ve ihtisas (uzmanlık) vesikası almak şarttır. Yabancı memleketlerde ihtisas yapmış olanlar da bu imtihanı kazanmak mecburiyetindedir. Usul ve nizama Uygun olarak ordinaryüs profesör, profesör, doçent, doktor, öğretmen ve benzeri unvanları kazanmamış olan (veteriner hekim)’lerin herhangi bir şekilde olursa olsun bu unvanları kullanmaları ve ilan eylemeleri yasaktır’’
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Uygulama Yönetmeliği’nin 72.maddesi: ‘’Tabelalarda, ilanlarda veya reçete kâğıtlarında kanunen kazanılmış sıfatlar dışında unvan kullanılamaz, bunlara her ne şekilde olursa olsun, reklam anlamı taşıyan biçim ve işaretler konamaz.’’
Yine aynı yönetmeliğin 97.maddesi: ‘’Veteriner hekimlerin, müşterilerine yönelik duyurularında; gazete, afiş, broşür, el ilanı ve bu gibi her türlü iletişim araçlarında yapacağı duyurularında; adres, telefon numarası, muayene günü ve saatleri, sahip olduğu unvan, acil olaylar için ev adresi ile muayenehaneyi bulmada yardımcı olacak işaretler dışında reklam niteliği taşıyan frapan renkler, müşteriye maddi ve manevi avantaj sağlanacağını belirten her türlü yazılar, ifadeler, bilimsel ve eğitici nitelik taşımayan ışıklı gösteriler, süslemeler veya aracı, propagandacı gibi meslek gururunu düşürecek nitelikteki uygulamalardan kaçınmak zorunludur.’’
Aynı yönetmeliğin 98.maddesi:‘’Hayvan sahiplerinin, veteriner hekimlere ilişkin olarak teşekkür ilanları vermesi her ne kadar doğal ise de veteriner hekimler hiçbir suretle müşterisine yönelik teşekkür ilanı veya reklam veremezler denmektedir.’’
Görüldüğü üzere, 1954 yılında yazılan 6343 sayılı meslek kanunu, diğer serbest mesleklerde ve sağlıkta olduğu gibi, veteriner hekimlikte ve hayvan sağlığında reklamı yasaklamıştır.
21.yüz yılın en önemli devrimlerinden biri olarak düşündüğüm sosyal medya ise, kullanım alanındaki çeşitlilik ile farklı soruları ve sorunları önümüze koyuyor.
Mesleği koruyan meslek kanunu korunarak, yine mesleği ve meslektaşları koruyacak şekilde yönetmeliklerde güncellemelerin yapılması, bazı konuların daha açık ve net bir ifade ile ortaya konması gerektiği çok açıktır.
Bu anlamda, Türk Veteriner Hekimler Birliği çok önemli bir adım atmış, bu konuda bir komisyon oluşturmuş ve çok farklı düşünceden veteriner hekimlerle, uzun ve incelikli bir çalışma ile bir yönetmelik taslağı ortaya çıkarmıştır. Ancak, bu taslak Büyük Kongre’ye getirilmemiş ve taslak halinde kalmıştır.
Bundan sonraki yazımda bahsedeceğim ‘’Malpraktis ve Reklam Kurulu’’ ile ilgili olarak veteriner hekimlerin yaşayacağı büyük sorunlar düşünüldüğünde, veteriner hekimleri koruyacak bu yönetmelik taslağının bir an önce görüşülmesi gerektiği de çok açıkça ortaya çıkacaktır.
Özellikle genç meslektaşlarım unutmasınlar ki, ‘sosyal medya ile gelen, sosyal medya ile gider.’’ Reklam ve cihaz için harcayacakları parayı, fakülte sonrası eğitim için harcamaları onlara kalıcı hastalar, kalıcı kazançlar, gerçek başarı ve harika bir hekim olma deneyimi sağlayacaktır.
NOT: 1 rakamı ile ifade edilen kaynak, Bursa Barosu dergisinin 116. sayısıdır. Derginin 113. sayısında, Av. Ece Fatma Aslan’ın ‘’Özel Sağlık Hizmetleri Piyasasındaki Reklam Yasaklarının Temel Hak ve Hürriyetler ile Rekabet Hukuku Perspektifinden Değerlendirilmesi’’ konulu makalesine karşılık, Bursa Sağlık Meslek Odaları olarak Bursa Tabip Odası, Bursa Veteriner Hekimler Odası, Bursa Diş Hekimleri Odası ve Bursa Eczası Odası’nın görüşlerini yansıtan bir makale olarak Diş Hekimi Dr. Metin Bozkurt tarafından kaleme alınmıştır.
Kaynak: