Keskin bakışları, gösterişli tüyleri ile gökyüzündeki dikkat çekici gündüz yırtıcılarından birisidir Şah kartallar. Latince olarak Aquila heliaca olarak adlandırılan bu tür ülkemizde İmparator kartal olarak da adlandırılmaktadır. Bu ismi olgunluk çağında omuzlarında şekillenen kremsi beyaz noktalarla bezenmiş altın renginde, imparator pelerinini andıran tüyleri sayesinden almışlardır. Bu ihtişamlı hayvanlar farklı ülkelerin folklorlarında da çeşitli şekillerde yer alırlar. Örneğin bazı ülkelerde eski zamanlarda, şah kartalın dolu bulutlarını yaşadığı bölgeden uzaklaştırabildiğine ve böylece çiftçilerin mahsullerini kurtarabildiğine inanılmaktadır. Bu nedenlerle, Avusturya ve Macaristan monarşisi, hanedan hayvanı olarak şah kartalı seçmiştir. Ancak ne yazık ki bu güzel yırtıcı kuşların sayıları git gide azalmaktadır.
Şah kartallar (Aquila heliaca), IUCN Kırmızı Listesi’nde hassas (VU) tür kategorisinde sınıflandırılmaktadır. Aynı zamanda bu kuşlar CITES Ek I ve II’ye dahildir. Türkiye’de de yasal olarak korunmakta ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ‘Şah Kartal Tür Eylem Planı’ kapsamında izlenmektedir. Ancak bütün bunlara rağmen nüfusu azalmakta olan bir kuş türüdür. Bu azalmanın bir çok nedeni olsa da bu nedenlerin başında antropojenik etkiler gelmektedir.
Şah kartallar görünüş olarak kaya kartalını andırsa da, kaya kartalına göre daha küçüktür. Avlarını uzak mesafelerden bulmalarını sağlayan sert bakışlı ve keskin gözlere sahiptirler. Uzun kanatları, büyük bir kafaları ve güçlü gagaları vardır. Aynı zamanda, büyük, oldukça güçlü ve keskin pençeleri sayesinde avlarını kolaylıkla yakalarlar. Bacakları tamamen tüylerle kaplıdır. Boyları 72 ila 83 cm arasındadır. Erkeklerin kanat açıklığı 1,6 ila 1,9 metreye ulaşırken dişilerinki 1,9 ila 2,2 metreye kadar ulaşır. Erkeklerin ağırlığı 2,5 ile 2,7 kg arasındadır, dişiler ise daha iridir ve 3,2 ile 4,5 kg arasındadır. Esaret altında 44 yıla kadar yaşadıkları görülse de vahşi doğada en fazla 21 yıla kadar yaşayabilmektedirler.
Habitat tercihleri 1.000 m’ye kadar ormanlar, yaşlı büyük ağaçların bulunduğu önü açık bozkır, ova ve tarım alanları, akarsu ormanları, nehir kıyılarında alçak bölgeler ve yarı çöllerdir. Kışları ise nemli su kenarlarını tercih ederler. Alçak rakımlı ve önü açık olan yerlerde, büyük ağaçların tepelerine yuva yapmayı tercih etseler de yoğun insan baskısı ve habitat kaybı nedeniyle yuvalarını daha yüksek rakımlara yapmaya başlamışlardır. Bazı bölgelerde elektrik direklerine de yuva yaptıkları da görülmüştür.
Tercih ettiği besinler yer sincabı, tavşan, tahtalı, üveyik gibi hayvanlardır ancak pek çok farklı hayvan türü ile de beslenebilirler. Az sayıda canlı avın olduğu bir bölgedeyken, nadiren de olsa leş yiyebilirler.
Göçmen bir kuştur. Ancak Türkiye’deki erişkin şah kartallar genellikle yerleşiktir ve burada kışlarlar, bazı genç bireyler ise göç eder.
Şah kartal bir eş bulduğunda, eşi ölmediği sürece tüm hayatı boyunca onunla kalırlar. Bölgede genellikle birden fazla yuvaları vardır ve bu yuvaları yıllık olarak dönüşümlü kullanırlar. Yuvaları yıl geçtikçe daha da büyür ve devasa hale gelip 2 tona kadar ulaşabilir, böyle ağır yuvalar bulundukları ağacın devrilmesine sebep olabilmektedir. Yuvalarını, tehlikeleri kolayca görebilmek için az bitki örtüsü olan bir alanda uzun yaşlı bir ağaca yapmayı tercih ederler. Dişi ortalama 2-3 yumurta bırakır ve 40 ile 45 gün arasında değişen bir sürede kuluçkaya yatar. Her iki ebeveyn de, yavruları besleme görevinde yer alır.
Bulgaristan’daki genç şah kartalların vericiler ile izleme çalışmaları, hayatta kalma oranlarının yaşamın ilk yılında %59,1, ikinci yılında %83,3 ve üçüncü yılında %80 olduğunu göstermiştir.
Türkiye’deki yuvalama alanlarının büyük bir kısmı, yoğun altyapı geliştirme ve habitat kaybı nedeniyle tehdit altındadır.
Bu hayvanların sayılarının azalmasının ana nedenlerinden biri, yaşadığı alanların, esas olarak insan faaliyetleri nedeniyle değişmiş veya değiştirilmiş olmasıdır. İnsanoğlu yollar oluşturmakta, içinde yaşadığı ormanları kentleştirmekte, böylece bu kuşların ve diğer canlıların doğal yerleşim alanlarını yok etmektedir. Bütün bunlar, yapılan ormansızlaştırma ve yasadışı avlanma ile birlikte, bu güzel yırtıcı kuşun birey sayısının gün geçtik azalması anlamına gelir. Dolayısıyla problemlerinin ana sebebi insandır. Ayrıca tüm bunlardan dolayı, diğer hayvan türleri de etkilenmekte ve sonuç olarak bu etkilenen türleri ana besin kaynağı olarak kullanan şah kartalların av sayısı da azalmakta, besin bulmaları zorlaşmaktadır.
Şah kartalların karşılaştığı bazı başlıca tehditler şunlardır:
● Kontrolsüz bir şekilde ormanların ve ova ormanlarının yok edilmesi (Bu kuşların yuva yapabilmeleri için açık arazilerdeki büyük ağaçların ve eski ormanlık alanların korunması, bu bölgelerdeki ağaçların kesilmemesi gerekmektedir.)
● Habitat tahribatı ve kaybı
● Üreme alanlarındaki antropojenik rahatsızlıklar
● Yasa dışı avlanma
● Yüksek gerilim hatlarına çarpma sonucu meydana gelen elektrik çarpması
● Tarımsal genişlemeyle ilişkili habitat değişiklikleri
● Altyapı ve yerleşim ağı
● Beslenme alanlarının kaybı ve bu alanların insanlar tarafından değiştirilmesi
● Küçük ve orta büyüklükteki av türlerinin (özellikle S. permophilus spp.) kıtlığı
● Yuva hırsızlığı ve yasa dışı ticaret
● Dolaylı veya dolaysız zehirlenmeler
● Araç çarpması
● Hastalıklar
Kaynak:
https://www.trakus.org/kods_bird/uye/?fsx=2fsdl17@d&tur=%DEah%20kartal
https://www.inaturalist.org/taxa/5071-Aquila-heliaca
https://www.iucnredlist.org/species/22696048/155464885#threats
https://ebird.org/species/impeag1
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eah_kartal#/media/Dosya:Eastern_Imperial_Eagle.jpg