Kocaeli Valiliği 01.05.2024 tarihinde Basın Duyurusu (Sokak Hayvanları ile İlgili Alınacak Tedbirler) hakkında şu metni yayımladı;
“Sokak hayvanları hakkında e-mail, CİMER, sosyal medya, dilekçe ve şahsen yapılan şikayetler nedeniyle konuyla ilgili yapılan değerlendirmeler doğrultusunda yapılacak işlemler ve görevler hakkında Büyükşehir ve İlçe Belediyelerine resmi yazı yazılmak suretiyle hatırlatmalarda bulunulmuştur.
Yazılan yazıda özetle; 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği kapsamında sahipsiz hayvanlara yönelik rehabilitasyon işlemlerinin belediyelerin yetki ve sorumlulukları arasında olduğu belirtilmiştir.
Hayvanları Koruma Kanunu’nun “Hayvanların Sahiplenilmesi, Bakımı ve Korunması” başlıklı 6.maddesinin 4.fıkrasında; “Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde belediyelerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır.” amil hükmü ile aynı Kanunun Geçici Madde 4 ünde yer alan “Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yetmiş beş bini aşan belediyeler 31/12/2022, diğer belediyeler ise 31/12/2024 tarihine kadar ek 1. maddenin birinci fıkrasında belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla yükümlüdür.” şeklinde kesin ifadelerin bulunduğuna dikkat çekilmiştir.
Devamında ise; “Belediyeler bu madde yürürlüğe girdikten sonra üç yıl süreyle birinci fıkra gereğince hayvan bakımevleri kurmak ve rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde beşi oranında kaynak ayırır. Bu oran büyükşehir belediyelerinde binde üç olarak uygulanır. Bu fıkra uyarınca ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamaz.” hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği ifade edilmiştir.
Saldırgan köpekler ile ilgili yine aynı Kanunun ‘İlkeler’ başlıklı 4. maddesinin (g) bendinde yer alan “Hayvanların korunması ve rahat yaşamalarının sağlanmasında; insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenlikleri de dikkate alınmalıdır.” hükmünün amil olduğuna vurgu yapılmıştır.
Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliğinin “Belediyelerin alacağı tedbirler” başlıklı 7. maddesinin (e) bendinde; “Geçici bakımevlerinde kaldıkları süre içerisinde; kanunî istisnalar ile bulaşıcı, tedavi edilemez veya tedavi sonrası iyileşme ihtimali olmayan bir hastalığa sahip olan, alındığı ortama bırakıldığında insan ve çevre sağlığını önlenemez derecede tehdit eden hayvanlar…” ile ilgili alınması gerekli tedbirlere ilişkin hükümler çerçevesinde işlem tesis edilmesinin ehemmiyetine değinilmiştir.
‘İlimizde bulunan rehabilite edilmemiş köpek popülasyonunun azaltılması maksadıyla ivedilikle kısırlaştırma çalışmalarının yürütülmesi, yapılan çalışmalarda asgari standartların yakalanması’ ve ‘hayvan bakımevi yapımı için gerekli çalışmaların ne şekilde yapılacağı’ hususlarında daha önce yazılan yazılarımıza da atıfta bulunulup, yukarıda belirtilen hususlara azami özen ve hassasiyetin gösterilmesi ayrıca gerekli tedbirlerin mevzuatta öngörülen en kısa süre içerisinde alınarak aksamaya mahal verilmemesi hususunda ikazda bulunulmuş, belirtilen görevlerin yerine getirilmemesi halinde gereken işlemlerin başlatılacağı noktasında uyarılarda bulunulmuştur.
Kamuoyunun bilgisine saygıyla duyurulur.
KOCAELİ VALİLİĞİ”
Konu hakkında Belediye Veteriner Hekimler Derneği (BVHD) resmi sitelerinden bir açıklama yayımladı. BVHD tarafından yayımlanan açıklamanın tam metni şöyle;
“Kısa süre önce Kocaeli Valiliği tarafından yayınlanan genelge toplumda tartışmalara neden olmuştur. Sahipsiz hayvan sayısının artması hem hayvanlar açısından bir refah sorunu hem de insanlar açısından sağlık ve güvenlik sorunu olmaya başladığı gözlenmektedir. Kimi tarafların sorunun tek çözüm kaynağını belediyeler olarak görmesi yanlıştır.
5199 Sayılı Kanun, Madde 17;
“Bu Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Bakanlığa aittir. Gerektiğinde bu yetki Bakanlıkça mahallin en büyük mülkî amirine yetki devri suretiyle devredilebilir.”
Sorunun çözümü konusunda sahipli hayvanların kayıt altına alınması büyük öneme sahiptir. Maalesef ülkemizde evlerde bakılan evcil hayvanların kayıt altına alınması, takiplerinin yapılması hususları göz ardı edilmekte ve sahipsiz hayvan olarak sokaklara dönüşü engellenememektedir. Bu durum sahipsiz hayvan sayısının artışına olumsuz etki etmektedir. Belediyeler bütün hayvanları kısırlaştırsalar bile sahipli hayvanların sokağa terk edilmesi sonuncunda sorunun devam edeceği kesindir. Konuyu takip etmekle mükellef olan kamu kurumu Tarım ve Orman Bakanlığı olup üstüne düşen görevi sorunsuz şekilde yerine getirmelidir. Diğer yandan yerel yönetimler kanunda belirtilen düzeyde bütçe ayırmalı ve üstüne düşen görevleri yapmaktan imtina etmemelidirler.
Valilik genelgesi içeriğinde bulunan hayvanların öldürülmesi ile ilgili bölüm 5199 Sayılı Kanunun ilgili yönetmeliği olan Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği Made7,e);
“ Geçici bakımevlerinde kaldıkları süre içerisinde; kanunî istisnalar ile bulaşıcı, tedavi edilemez veya tedavi sonrası iyileşme ihtimali olmayan bir hastalığa sahip olduğuna, alındığı ortama bırakıldığında insan ve çevre sağlığını önlenemez derecede tehdit edeceğine geçici bakımevi veteriner hekimince karar verilerek rapor tutulan hayvanların en az acı veren ve en hızlı şekilde ölümünü sağlayan yöntemlerle öldürülmesiyle” şeklinde geçmektedir.
Bu durum hayvan hastalıkları ve insanlara bulaşması muhtemel Zoonoz hastalıkları kapsamaktadır. Ve önce önlem almayı, önlem alınamıyorsa ötenazi yapmayı emreder. Diğer ilgili maddeler;
5199 Sayılı Kanun Madde 13- Kanunî istisnalar ile tıbbî ve bilimsel gerekçeler ve gıda amaçlı olmayan, insan ve çevre sağlığına yönelen önlenemez tehditler bulunan acil durumlar dışında yavrulama, gebelik ve süt anneliği dönemlerinde hayvanlar öldürülemez.
Ve;
VETERİNER HİZMETLERİ, BİTKİ SAĞLIĞI, GIDA VE YEM KANUNU, ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Hayvan Refahı ve Zootekni Hayvan refahı MADDE 9;
- a) Hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında,
- b) Akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda,
Diyerek ötenaziyi İlk çözüm olarak değil, önlenemez olduğu taktirde emretmektedir. Burada da yetkiyi sadece veteriner hekime vermiştir.
Toplum güvenliğini tehdit eden durumlarla ilgili olarak yine VETERİNER HİZMETLERİ, BİTKİ SAĞLIĞI, GIDA VE YEM KANUNU, ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Hayvan Refahı ve Zootekni Hayvan refahı MADDE 9;
“c) Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır.”
Diye belirtmektedir. Bu gibi bir durum için Bakımevi veteriner hekimin o köpeği görmesi, davranışlarını gözlemlemesi gerekirse agresyon testleri yaparak sonuçlarını takip etmesi gerekmektedir. Ayrıca agresyonun bir hastalıktan kaynaklandığında tedavisi varsa yapması işin doğası gereğidir. Yine de bu tür agresif köpeklerde mümkünse bakımevinde tutmak, sahiplenmek isteyenlere durumu belirtir bir açıklama yaparak bilgilendirmek ve sahiplendirmek, gönüllü STK bakımevlerinden yardım almak gibi önlemler de bu kapsamda değerlendirilebilir.
5199 sayılı kanunun Adli Cezalar Madde 28 ;
“… belirtilen hususlar dışında bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldüren kişi altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” kısmı, net olarak hayvanların keyfe keder öldürülemeyeceğini, yine kanunun aynı maddesinde;
“düzenlenen suçların veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri veya hayvanlara bakmak yahut onları korumakla görevlendirilen kişiler tarafından işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılır.” Diye belirtmiş ve konunun hassasiyetini göstermiştir.
Siyasetçilerin ve idarecilerin sahipsiz hayvanlar konusunda yapacakları açıklamalarda çok dikkatli olmaları, vatandaşlarla yerel yönetimlerde çalışan veteriner hekimleri karşı karşıya getirecek söylemlerden kaçınmaları gerektiğini ifade ediyor, konuyla ilgili olarak mutlaka sahipsiz hayvan mevzuatına hakim veteriner hekimlerden görüş almalarını arzu ediyoruz.”
Haber: Belediye Veteriner Hekimleri Derneği