Son zamanlarda dünya ülkeleri devamlı küresel ısınmadan bahseder oldu. Küresel ısınmanın sebeplerinden biri de Büyükbaş hayvanlar, ürettikleri metan gazı sayesinde küresel ısınmayı hızlandırıyormuş. Bundan dolayı birileri laboratuvar ortamında üretilen kırmızı et üretiminden bahsetmeye başladı.
Ancak Dünyada sera etkisine ve küresel ısınmaya neden olan gazlar, %30-70 su buharı, %4-9 metan, %9-26 karbondioksit ve %3-7 oranında ozondur.
Buradan da anlaşılacağı üzere; aslında Sığır varlığının küresel ısınmaya etkisi insanoğlunun etkisinin yanında hiç sayılır. Küresel ısınmanın asıl büyük nedenleri fosil yakıtları, sanayileşme, ozon tabakasının delinmesi gibi nedenlerdir. Bu sayılan nedenlerin tamamı insanoğlunun modern ve rahat yaşam için feda ettiklerinin farkında olmamasıdır. 8 milyara yaklaşan insan nüfusunun Dünya üzerinde oluşturduğu şehirleşme baskısı doğal hayatı birçok yerde yok etmiştir.
Konu bu kadar net iken neden inekler suçlu? Birileri dünya komu oyunun algısını özellikle yapay ete çekmeye çalışıyor. Daha sağlıklı, güvenilir, ucuz maliyetli kırmız et. Gerçekler bu kadar basit mi? Hayvanlar doğal yaşamın devamını sağlarlar. Bunu bilmeden yaparlar. Bitkilerin gelişimi için doğal gübreyi sağlaralar, bitki tohumlarını taşıyarak bitkilerin nesillerinin devamını sağlarlar. Bunlar sadece 1-2 örnek. Bulundukları çevrede eko sistemin devamlılığı için bir denge unsurudur.
Yapılan bir araştırmaya göre bir balinanın 33 ton karbondioksit hapsettiği ve küresel ekosistem hizmetleri açısından dünyaya 2 milyon dolar düzeyinde katkıda bulunduğu anlaşılmıştır. Hala dünyada balina avcılığı devam etmekteyken suçlu inekler öyle mi?
Konu gıda sektörünün kontrolünü elinde tutmak istenmesidir. Önümüzde ki yüzyıl gıda ve suyu elinde tutanın güçlü olacağı bir süreç olacaktır. Bunun farkında olan ülkeler şimdiden alternatif yöntemler geliştirmeye çalışıyorlar. Yapay et konusunu bu kapsamda ele almak gerektiğine inanıyorum.
İnsanoğlu doğası gereği kendini asla suçlamıyor. Suçu hep bir başkasına yüklüyor. Biz biraz kendimize bakıp özeleştiri yapalım. Dünya’ya verdiğimiz zararları görüp önleyici tedbirler alalım. Özellikle doğal yaşamı koruma ve doğaya verdiğimiz zararı azaltmanın yollarını aramalıyız. Ancak bunu ülkesel menfaatler doğrultusunda değil küresel menfaatler doğrultusunda bilimsel gerçeklere dayanarak yapmalıyız. Hiç bir şey yapamıyorsak ağaç dikelim, çevreyi kirletmeyelim, ihtiyacımız kadar tüketelim.