Dünya “Tek Tıp – Tek Sağlık – Tek Dünya” konseptine yoğunlaşırken, ülkemizde maalesef bu yaklaşımın çoğunlukla teoride kaldığını görüyoruz. Özellikle de sağlıkla ilgili çıkan yasaların 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’da yapılan değişiklikler ile çıkması ve bu kanunda Veteriner Hekimlerin tanımlanmamış veya çıkan iyileştirmelerden Veteriner Hekimlerin yararlanamıyor olması “Tek Sağlık” yaklaşımının nasıl teoride kaldığını ortaya koymaktadır. Oysaki dünyada üç meslek grubu HEKİM unvanı taşımaktadır. Bunlar Diş Hekimleri, Beşeri Hekimler ve Veteriner Hekimlerdir. Mevzuatlarda “Tabip” ibaresinin kullanılması da gerçeği değiştirmemektedir. Türk Dil Kurumuna göre tabip kelimesi, hekim olarak açıklanmaktadır.
Veteriner Hekimlerin tanımlandığı kanunlar ise şu şekilde;
- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu
- 6343 Sayılı Kanun Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği İle Odalarının Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanun
- 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu
- 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu
Şimdi gelelim Tıp – Tek Sağlık – Tek Dünya” konseptinde Veteriner Hekimlere niye ihtiyaç var?
Öncelikle koruma her zaman tedaviden hem üstündür hem de daha ekonomiktir. Hastanelerde ki hasta yükünü azaltmak ise hem ekonomik hem de sosyal yaşantı için önemlidir.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) 3 Kasım Tek Sağlık gününde şu mesajı yayımladı;
“Her yıl 2.7 milyon insan zoonotik hastalıklardan ölüyor”
“Bir toplumda insanların sağlıklı olması için önce hayvanların sağlıklı olması gerekmektedir. Zoonotik hastalıklar nesillerin geleceği için tehlikeli hastalıklardır. Yapılan araştırmalarda Dünya üzerinde her yıl 2.5 milyar vaka olduğu ve 2.7 milyon insanın zoonotik hastalıklardan öldüğü tahmin edilmektedir. İnsanlarda görülen hastalıkların yüzde 61’i hayvansal kökenlidir. Sağlık Bakanlığı’nın tehlikeli görüp ihbarını mecbur kıldığı 50 hastalıktan 26’sı hayvanlardan insanlara bulaşmaktadır. Dünyada biyoterörizm amacıyla kullanılan hastalık etkenlerinin %70’ten fazlası hayvansal kökenlidir. Ülkemizde en çok rastlanan zoonotik hastalıklar özellikle süt sığırlarında görülen brusella (Malta humması), şarbon, salmonellozis ve tüberküloz (verem)‘dur. Kuduz hastalığı da insanlarla hayvanların ortak bir Zoonotik hastalığıdır.”
TVHB’nin yaptığı açıklamaya, kasaptan alınan bir ette şarbon çıkması, bir çocuğumuzun kuduzdan ölmesi son günlerde gündemde öne çıkan üzücü birer örnektir. O vakit ülkemizin milli menfaatleri için siyasilere şu çağrıyı yapıyoruz; “Kamuda Veteriner Hekim kadroları güçlendirilmelidir.“
10 Temmuz 2018 Tarihli Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Tarım ve Orman Bakanlığı Hizmet birimleri belirlendi. Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Hayvancılık Genel Müdürlüğü, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve diğerleri. Kamuda birçok Genel Müdürlüğe dağılmış olan Veteriner Hekimlerin tekrar tek bir Genel Müdürlük altına toplanması hem Halk Sağlığı, hem hayvancılığımızın gelişmesi hem de milli menfaatler için elzemdir. Bu konuyla ilgili olarak TVHB sürekli şu çağrıyı yapmaktadır; “Tarım ve Orman Bakanlığında Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığında ise Veteriner Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü kurulmalıdır.”
Şuan ülkemizde 32 veteriner fakültesi var ve bu fakülteler her yıl 3 bine yakın veteriner hekim mezun veriyor. Ülke genelinde mezun olan 40 bin civarında veteriner hekim mevcuttur. Bununda yaklaşık 9-10 bin civarında veteriner hekim kamuda istihdam edilmektedir. Tek Sağlık kapsamında Veteriner Hekimlerin Stratejik Personel Statüsünde tanımlanmasının önemli olduğunu düşünüyor, atama bekleyen veteriner hekimlerin #VeterinerHekimler5000Atamaİstiyor çağrısını destekliyorum.